sağtık

GIZLI NUMARA

Eşim dostum bilir.Asla ve asla gizlenmiş numaralardan aranan telefonlara bakmam. Bir insan durup dururken numarasını neden gizler? Önceki yazılarımdan az çok anlamışsınızdır,kişinin özel hayatının mahremiyetine saygısızlığa ,ansızın ve düşüncesizce telefonla ya da çat kapı ile rahatsız edilme durumlarına ne kadar şiddetle karşı olduğumu. Eşim dostum bilir.Asla ve asla gizlenmiş numaralardan aranan telefonlara bakmam. Bir insan durup dururken numarasını neden gizler? "Benim numaram görünmesin,ama ben senin numaranı istediğim gibi tuşlayayım.Yani ben kimi aradığımı bileyim,böyle bir özgürlüğüm olsun ama sen; çalan telefonunun ekranına baktığında kimin aradığını bilme!" Her zaman yakınıp durduğum teknolojik çözülmelerin de bir sonucu olsa gerek bu.Insanlar artık sanal ortamlarda kendilerini gizlemeye o kadar kaptırmış durumdalar ki,kendi isteğiyle numarasını verdiği,kendi telefonuna da numarasını kaydetmiş olduğu kişiyi bile gizlenmiş bir kimlikle aramakta hiçbir beis görmezler. Bu şuna benzemiyor mu;Kapıyı çalıyorsun ve gözetleme deliğinden senin kim olduğun anlaşılmasın diye yüzünü gazete kağıdıyla kapatıyorsun.Kim o sorusuna bile cevap vermiyorsun.Bekliyorsun ki kapı açılsın.Eeee? Açtı diyelim,noolacak? Görmeyecek mi senin kim olduğunu? Neden gizledin kendini en baştan o zaman? HAYATTAKI GİZLİ NUMARALARIMIZ Hayatta hepimizin gizli numaraları olmuştur.Gençlik yıllarımızda anne babadan gizli kaçamaklarımız,öğretmenlerimizden,okul yönetiminden,patronlarımızdan,arkadaşlarımızdan gizlediğimiz bir takım numaralar döndürmüşüzdür elbet.Tabii ki bu bizim en doğal hakkımız.Her şeyi herkesle paylaşmak zorunda değildik ya! Gayet tabiidir ki birilerinden gizli bir şeyler yapacaktık.Yaptık ta! Belki gizlice sevdiğimizin yanına koştuk,gizlice bir takım onaylanmayan aktivitelerde bulunduk kendimizce,ya da gizlice yalnız başımıza kalmak için boş sahillere attık kendimizi.Ama tüm bu gizlilikler içinde biliyorduk ki bunları yaparken kimseyi taciz etmek,kimseye zarar vermek,kimsenin ardından dolap çevirmek için yapmıyorduk.Kendi özelimize ait bazı özel şeyleri yaşamak içindi tüm bu gizli numaralarımız. Sonra zaman değişti.Insanlar da tabii. Kendimizin farkında bile olmadan teknolojinin sinsice hayatımıza sızdırdığı SANAL denilen bir dünyaya akıverdik.Önce garipsedik,ayrımsayamadık.Biz aslında kimdik ve kim gibi yapıyorduk?.Sonra nickler girdi hayatımıza .Hatta daha ileri gidip HACK'ler sokan oldu yine hayatına.Gizli bir şeyler yapmanın dayanılmaz zevki çıkartıldı son damlasına kadar.Karşında bir ekran,parmaklarının altında bir klavye ve işte dünya senin kim olduğunu bile bilmeden sen o dünyada gezen bir hayal kahramanı! Gençlikte çevrilen tüm numaralar;gizli mektuplar,gizli buluşmalar,gizlice gidilen sinemalar,gizlice kaçılan okullar…Hepsi ne kadar da masum kaldı şöyle bir bakınca uzaktan. Hayatımız artık tamamen gizli numaralar üzerine kuruluverdi ve biz sanki bunları hiç yapmıyormuşuz gibi arkamızdan çevrilen numaraları öğrendiğimizde isyan ettik,küplere bindik.Dürüstlük belki bizi,asıl kimliğimizi çoktaaan terk etmiş olsa da farkına bile varmadan,sanal dünyadaki tüm gizlerimizi görmezden gelip,gerçek dünyanın dürüstlüğüne taktık kafayı. Yazılarımda kullandığım bu birinci çoğul şahıs zamiri,yani BİZ kelimesi,okuyanlarımı şaşırtmasın.Bu kelimeyi tüm insanları simgelemek için,(hey siz dünyalılar ) kullanmaktayım. Yoksa hayatta tahammül edemediğim bir şeydir gizli kimliklerle gizli işler çevirmek.Sadece güvenli olmayan bir sanal dünyada gerçek kimliği sanal saldırılardan korumak uğrunadır kullandığımız nickler.Kimseleri kandırma,aldatma uğruna değil.(Yazar, imajının yanlış anlaşılmaması uğruna savaş vermekte,bu satırlarda) HEPİMİZ GİZLİ NUMARALAR ÇEVİRDİK HAYATA KARŞI Gizli numaralarımızdan sıyrılmak mümkün değil.Ne yapıyorsun,sorusuna gerçekten ne yaptığımızı söyleyerek cevap verdiğimiz kaç an vardır ki? -Ne yapayım şekerim,bizim herifle kavga ediyorduk şimdi,sen aradın. -Ayol ne yapacağım,banyodan yeni çıkmıştım,aynada göbek ve baldırlarımdaki yağları tiksinerek seyrediyorken,sen aradın. -Valla ne yapalım işte,ay sonunu nasıl getirecez diye eşimle kafa patlatırken,telefonum çaldı işte. Durumumuzu saklamamız gereken mahremiyetlerdir bunlar.Karşımızdakini ilgilendirmeyeceğini düşünerek,söylemeyiz.Bizim özelimizdir. Ama karşımdaki beni gizli numaradan arıyorsa,O,daha en başından aldatma,kandırma,gizleme eylemine girmiştir.Ustelik te kendi isteği ve iradesiyle aradığı halde. Gizli numaralar ve maskeler hayatın bir gerçeği.Gizlenmiş numaraların ardındakilerle muhatap olabiliyorsanız,siz tüm gizli numaraları baştan kabul ediyorsunuz demektir.Sonradan ben oynamıyorum,sen bana hile yaptın demeye hakkınız var mı yok mu bir düşünün. Maskelere gelince… Hayatımızdan defetmek,tüm maskelileri pirincin içindeki siyah taşlar gibi ayıklayıp atmak maalesef mümkün değil.Maskelerin arkasındakileri acı çekmeden öğrenmek te öyle. Konfüçyüs ya da Budha"ya ait bir söz vardı hafızamda kalan; " Pirincin içindeki siyah taşlardan değil,asıl beyaz taşlardan korkun.Yerken dişinizi kıracak kadar gerçekmiş gibi dururlar." Işte asıl aldatmak diye ben buna derim.! (Tuliş...sakız çiğnerken de düşünebilen kadın...)

Hiç yorum yok: