sağtık

BEDEN EĞİTİMİ DERSİ KALDIRILSIN MI?


Spordan sorumlu devlet bakanımız,
''Beden eğitim dersleri bugünkü haliyle hiç bir işe yaramıyor. Çağdışı bir anlayıştır''demiş.
“Bir öğrencinin haftada bir 45 dakikada beden eğitimi yapamayacağını, bunun yetersiz olduğunu anlatan Özak, bu nedenle daha kapsamlı spor dersleri oluşturulması gerektiğini ifade etti. 
Özak, çocukların sağlıklı yetişmesi ve sosyal olmaları için daha iyi koşullarda ve daha uzun süreyle spor yapmaları gerektiğini kaydetti.”diyor haberin devamında.
 

 Okul çağındaki bir çocuğun en sevdiği ders kaldırılıyor.

Çocuk bu tabiisevecek…Koşacak,hoplayacak,zıplayacak,topa vuracak,kuduracak,terleyecek,yanakları al al,atleti suya batıp çıkmış hale gelene kadar koşturacak…
Sonra?
Sonra zil çalacak.
Aaaaa!!

Beden Eğitimi dersi bitti!

Hadi koş sınıfa.
Soyunma odaları varsa şanslısın,yoksa,sınıf kapısını birisi tutarken önce kızlar,sonra erkekler üzerini değiştirecek.

Terli terli,yapış yapış bedenlere,tekrar okul formaları giyilecek.

Islak ve kirli eşofmanlar poşete tıkılacak.

Ayaklar,koltuk altları,apış araları,sırt,göğüs,boyun,saç dipleri…velhasıl ne kadar kuytu bölge varsa etrafa cehennemi bir ter kokusu yayacak.Bir de bu koku,aşağı yukarı kırk-elli öğrencinin doluştuğu tek bir sınıf içinde buhar buhar yayılacak.

Kaslar hızla soğuyacak.

Tıpkı beden eğitimi dersine giderken kasların hızla çalışmaya başlaması gibi.Hiç bir ön ısınma,ön egzersiz yapmadan belki.

Kasların içine birikmiş laktik asit,genç bedenleri cayır cayır yakarken,o bedenin üzerindeki kafa,havuz problemi ya da haçlı seferleri üzerinde kafa yormaya çalışacak.O ter,akciğerler üzerinde yavaş yavaş soğurken!

Ne oldu?

Eğitebildik mi o bedenleri?

Neden hala ülkenin yarısından fazlası,bel,boyun,sırt ağrılarıyla mücadele ediyor?
Etrafta, beli,boynu veya sırtının ağrısından şikayet etmeyen kaç kişi var?
Ortopedi kliniklerinin kapısındaki hasta sayısı nedir?
Ya obezite?
Ülkenin kaçta kaçı obez?

Sokakta yürüyen kaç kişi,düzgün postür denen şeyi biliyor?
Kaç kişi doğru biçimde eğilme,yerden bir şeyi kaldırma,doğru oturma hakkında bilgi sahibi?
Tıbbi hiç bir açıklaması olmayan "damar damar üstüne binmiş","Damarlarım içiçe geçmiş" gibi olağandışı açıklamaların altında yatan cehalet nerden kaynaklanıyor?
Şişmiş,belki de ödem yapmış kasları,önüne gelene çiğnetmek,ödemi daha da azdıracak şiddette ovdurmak,bilinçsizce boyun kıtlatmak,bel kütletmek,diz çatırdatmak ve sonra da rahatladım sanmak,fiziki bedene ait bilinç alt yapımızın ne kadar çürük olduğunu yeterince ifade edebiliyor mu?
BEDEN EĞİTİMİ Mİ SPOR MU?
Şimdi burada sapla samanı ayırmakta da fayda var.
Bakan,beden eğitimi dersi ile spor kavramını bir arada kullanmakla başlıyor bence yanlışa.

Beden eğitimi başka bir şey,spor başka bir şey.

Bedeni eğitebilmeyi eğer gerçekten küçük yaşlarda öğretebilseydik çocuklarımıza,bu gün metrekareye düşen bel fıtıklı,omurgası hasta veya şişmanlıkla savaşan bu kadar fazla olur muydu?


Beden eğitimi dersinde,kasadan takla atıp da geçer not alanlar.
Minderde ters taklayı beceremeyip arkadaşlarına madara olanlar.
Hatta hatta doğru biçimde sağa dön,sola dön komutuna uyarak öğretmeninden pekiyi almayı başaranlar.

Hepinize soruyorum.
Hayatta ne işinize yaradı?

Üç adıma,kuralıyla ve doğru girip, topu potaya kuralıyla atanların,eğer hayatını basketboldan kazanmıyorsa, bu günkü kazancı nedir?

Atamayanlar ne kaybetti?

Doğru manşetle voleybol topunu karşılayabildiniz diye,hayatınızı voleyboldan kazanmıyorsanız ,hanginiz bu gün işyerinde terfi alabildiniz?

Yolda yürürken hanginiz ,o öğrettikleri sağa veya sola dönme komutuyla döndü bir yöne?

Kaldırımda önünüze çıkan parketmiş otomobilin üzerinden ,kasadan atlar gibi takla atarak geçebildiniz mi?

Bedeni eğitmek bu mu?
Neden çocuklarımıza ,daha ana sınıfından itibaren,doğru yürümek,dik durmak,diyaframdan doğru nefes almak,yürürken omuzları,boynu doğru duruş postüründe tutabilmek,hayatlarının en az on iki senesini geçirecekleri o sağlıksız tahta sıralarda omurganın ağzına sçmadan doğru şekilde oturmak,yerden ağır bir cismi doğru biçimde kaldırmak,yere doğru biçimde eğilmek gibi,hayatımız boyunca kullanacağımız ön önemli bilgiler verilmiyor?

Dersin adı BEDEN EĞİTİMİ ise,bedeni 
bu şekilde eğitmektir işin asıl olması gereken yönü.
Günde ne kadar su içilmeli,hangi egzersizlerle güne başlanmalı,her gün düzenli olarak hangi egzersizler yapılırsa,bacak,bel,sırt,boyun gibi en çok kullanılan kaslar güçlendirilir,bunlar neden öğretilmiyor?

OKULLARIN SPOR OLANAKLARI
Türkiye şartlarında herkes özel ve pahalı okullara gidebilseydi-ki zaten o zaman devlet okulu diye bir şey kalmazdı- herkesin çocuğu pamuklu ve sağlıklı eşofman satın alabilseydi,herkesin çocuğu doğru spor için doğru ayakkabıya sahip olabilseydi,beton zeminde krampon,spor salonunda mokasen kullanmak zorunda kalmasaydı,herkesin çocuğu ,okulunun spordan sonraki duş imkanından faydalanabilseydi,spor sonrası atılması gereken laktik asit için 15-20 dakikalık gevşeme ve dinlenme zamanına sahip olabilseydi…evet muhteşem olurdu.

Bir de üst üste iki ders boyunca yorulmuş,ter atmış bedenlere,hemen arkasındaki ders saatinde yazılı veya sözlü stresi yaşatılmasaydı keşke.

Evet bakanımız haklıdır.Bu günkü şartlar altında Beden Eğitimi dersleri çağdışıdır.

Lise ikiye giden oğlumun ve bilumum arkadaşlarının,ilkokul birden beri bronşit,kas spazmları,gereksiz yaralanmalar,burkulmalar vs.yaşamasına neden olan illet ve gereksiz bir şeydir.

Geçen hafta ördek yürüyüşünden not almak için sınıfça,baldır kramplarıyla boğuştular on günden fazla.

Bedeni eğitmek şöyle dursun,bu günkü haliyle beden eğitim dersleri,kas iskelet eklem sisteminin ağzına sçma dersleri olarak uygulanmaya devam etmektedir.

NE OLMALI?
Her şeyden önce,BEDEN EĞİTİMİ adı altındaki ders,yukarıda sözettiğim temel bedensel eğitim programı kapsamında devam etmeli.Spor dersi olarak değil.
Ana sınıfından başlayarak çocuklara bu disiplin kazandırılmalı.Tıpkı Atatürk’ü öğrettiğimiz gibi,tıpkı bayrağımıza sevgiyi aşıladığımız gibi.Bedenini doğru kullanma bilinci en az sekiz yıl boyunca sürekli olarak bilinçaltına verilmeli.

Spor yapmak isteyen çocuklar peki?

Evet iş burada biraz çetrefilleşiyor.
Çocuklar bir spor dalına özendirilmesin mi?

Bakın ,şimdi yıllarca,cocuklara müzik dersinde,hayatta hiç kimsenin sesine tahammül edemediği blok flüt çalmayı öğretiyorlar.Salak salak melodilerle hem de.
Resim dersinde,çocuğa resim yapmayı öğretmiyorlar,resmen resim yapmaya zorluyorlar.
Bu kadar işte!

Parası olan veli,çocuğunu folklor kursuna yazdırıyor fazladan o kadar.
Sanat,sosyal etkinlik anlayışımız bu kadar.

Belki seramikte harikalar yaratacak,belki imkanı olsa yüzme şampiyonu olacak,belki gitarda veya kemanda virtüöz denecek kadar başarı elde edecek,belki masa tenisinde rakip tanımayacak çocuklarımız vardır ama hiç kimsenin bundan haberi yok.Çünkü çocuk bunlarla hiç tanışamadan büyüyor.

Şanslıysa,okulunda beden eğitimi öğretmeni varsa,parasını aidatıyla ödediği birkaç voleybol ,bir iki basketbol topuna dokunabiliyor işte hepsi bu.

Ne olmalı?

Türkiye’nin bunu başarabilmesi çok zor ama haftada en az dört saat,”hobi” dersi olmalı.O saat gelince ,her çocuk okulunda yaratılmış (ya-ra-tıl-mış) imkanlar dahilinde,seramik,vitray,gitar,keman,piyano,bale,jimnastik,tiyatro,yüzme,folklor,koro,fotoğraf ya da her ne ise hobisi,o sınıfa gitmeli.Ya da basketbol sahasına,voleybol sahasına..Haftada toplam üç saat,yani dört ders saati bunu yapmalı.
Bu tür aktiviteler,eğitsel kol adı altında dandik uygulamalardan öteye gidemezken,Türkiyem için çok mu yüksek hayaller kuruyorum?
Köydeki çocuklar ne yapsın diyeceksiniz.
İnanın bilmiyorum.
Köydeki çocuk daha üzerine giyecek önlüğü zor bulurken,onlara da bu tür imkanlar götürülsün demek hayal kurmaktır biliyorum ama…
BEDEN her şekilde her yerde,sistemli biçimde eğitilebilir,onu bilir onu söylerim.

3 yorum:

  1. çok güzel bir kalem tebrik ederim .Zevkle okuyorum ve hiç sıkılmadan.Başarılar diliyorum

    YanıtlaSil
  2. Benim iki çocuğum var ya bahçede çöp temizlerler ya da önlükleriyle çıkarlar bedene,kan ter içinde leş gibi gelirler eve.Kışın hasta olurlar,yazın terden erimiş olurlar.Beden dersinin kime neyararı var,çocuklar şimdi anlamıyor,oyun güzel geliyor tabi ama onlara,eziyeti biz anaları çekiyoruz.Sizinle aynı görüşleri paylaşıyorum bilmenizi istedim.

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten çok doğru 8 senedir öğrenciyim Beden dersini bi sevemedim gitti. Anlamıyorum ya bizi serbest bıraksa daha faydalı spor salonuna bi kişi çamurlu ayakkabıyla girdi diye Bütün sınıfı dışarda çöp toplattı Bizde soyunma odasındaydık ders başlamış biz derse girmedk diye bizi dersten kovdu Ne hali varsa görsün zaten derside batsın.. BEDEN DERSİ KALDIRILSIN !

    YanıtlaSil