sağtık

FETHİYE'YE Mİ GİDECEKTİNİZ?

GİTMEYİN!!!

Yıllardır hayalini kurduğum Fethiye beni büyük hayalkırıklığına uğrattı.

Fethiye'nin içine girdiğimiz andan itibaren,hala Fethiye köylerinden birinin içinden geçmekteyiz ve az sonra Şehir Merkezi yazan bir tabela görüp o yöne sapacağız zannedip durdum.

Ama heyhaaaat! O bakımsız köy kıvamındaki yerleşim yeri,Fethiye'nin tam merkeziymiş.

Asıl menzilimiz Ölüdeniz olduğundan,belki orası daha iyicedir,oramıza buramıza batan bu hayal kırıkları düzelir diye umduk. İnişli çıkışlı bir dağ yolunu takip ederek Ölüdeniz'e ulaştık ama o da ne?

E,bu da köy kardeşim! Fekaaaat,hiç değilse,Fethiye merkezden,daha bakımlı,daha turistik bir köy. En azından açık mavi bir deniz var. En azından manzara var. En azından Turistler için oluşturulmuş bir sürü cafe,bar,restoran,apart,motel,hotel,pansiyon vs.var. Bu da biraz kalabalığı canlandırıyor,biraz hareket getiriyor en azından.

Ölüdeniz,mevkiin adı.Hemen bitişikteki Babadağ'dan aşağı kendini bırakan yamaç paraşütçüleri de gökyüzünü şenlendiriyor.

Zaten biraz Belceğiz (Belcekız) plajında durursanız,beş dakikada bir; bir paraşütçünün iniş anını gözlemleyebilirsiniz. Cafe ve barları genelde yabancı turist dolduruyor.

On saniyede bir bira içmezse biyolojik hayatının son bulacağına inanan turist sayesinde,cafeler barlar tıklım tıkış. Oldukça geçirmece fiyatlarla içeri girebildiğimiz

KUMBURNU…LEĞENDEKİ SU

Ölüdeniz Milli Parkı içinde,o meşhur deniz kulağı yani lagün denilen ,harika plaja vardık.Kumburnu da deniliyor bu mevkiiye ama adı sizi yanıltmasın deniz tabanı da dahil olmak üzere kum falan görmeniz pek zor.. Milli Parka araçla giriş de,yaya giriş de ücretli. Aracımızı parkettikten sonra,büyük heyecanla meşhur denize doğru hızlı adımlarla yol aldık. Tuhaf bir hisse kapılmamanız mümkün değil.

Sağında,solunda ve önünde deniz bulunan yine üç kıyısı da karşısındaki başka yamaçlarla kapatılmış bir deniz var önünüzde. Deniz dedimse,leğen içindeki su nasıl oynamadan durursa işte öyle kaskatı hiç oynamayan bir su hayal edin.Dibi bembeyaz ama.

Sağ tarafı çok sığ.Büyük bir tesisin çocuk havuzu gibi sanki. Burun kısmı ve sol taraf,görece biraz daha derin.

Biraz daha değil hatta iki adım sonra bayağı bir derin. Suya adımlarımı atarken, 100-150 metre derinlikte,sorunsuz yüzebilen ben, ilerledikçe ayaklarımı içine çeken tuhaf yuvarlak çakıl taşlarına bastıkça,bir garip oldum.

Sağımda solumda balık sürüleri,görüş mesafesi inanılmaz,suyun en derin yerinde dipte seninle yüzen balıkları görebiliyorsun.

Su öyle kıpırtısız ki,kulaç atıp bu sükuneti bozmaya korkuyorsun. Bir kaç adım daha gidince,derinlik muhteşem ve o derinliğe rağmen suyun dibini görebiliyor olmak daha da muhteşem.

Dediğim gibi kum falan yok. Plaj da dahil olmak üzere her yer minik çakıllarla kaplı.

Tek iyi tarafı varsa,güneşlenirken orana burana kum kaçmıyor.

Deniz kıpırtısız çünkü her yeri kapalı,dalga alması mümkün değil.

Büyük bir akvaryum hayal edin.Kocaman. İçi açık renkli irili ufaklı balıklarla dolu. Suyu da tuzlu su. İşte orda yüzüyorsunuz. Ben genellikle hafif dalgalı dibi kum denizleri seviyorum.

Dalgalarla oynamak,içine dalmak,kıyıya vuran bir dalgaya kendini bırakıp kıyıya kadar sörf yapmak çok keyifli. Burda öyle bir şansınız yok. Hiç rüzgar almadığı için,güneşlenirken,şemsiye altında bile fenalık geçirebilirsiniz.

Eylül ayında olmamıza rağmen biz fenalık geçirdik. İki şezlong bir şemsiye ücreti,18 Tl.Yani her biri 6 TL. Şezlonglar öylesine dip dibe ki,şezlong aralarından geçip denize ulaşmak çok zor.En ön sıradaki şezslonglar suyun içinde yarı yarıya.

Şezlongları geçebilseniz dahi şemsiyelerden yürüyemiyorsunuz. Bir yandan rüzgarın yokluğundan aşırı bunaltan sıcak,bir yandan dip dibe ,dirsek dirseğe kalabalık bir plaj,bir yandan Türk tatilcilerin bitmek tükenmek bilmeyen yüksek volümlü konuşmaları...

BELCEĞİZİ TERCİH EDİN

Öğğğğ geldi. Deniz güzel tamam ama iki saatten fazla dayanılır bir yer değil,emin olun.

Tatil planınızı Fethiye için yapacaksanız,bir daha düşünün.Bir haftalık,on günlük tatilinizi,Ölüdeniz mevkiinde geçirmeyi planlıyorsanız,buraya iki saattten fazla tahammül edemeyeceğinizi bilerek gidin.

Ölüdeniz burnunun sağ yanını oluşturan Belceğiz plajında konaklamadığımız için pişman olduk.Orası hem sürekli rüzgar hem sürekli dalga alıyor hem daha derin. Dolayısıyla denizi de plajı da oldukça serin.

Dip dibe de değil oldukça büyük ve geniş bir plaj.

Yüzme sıkıntınız yoksa,ben derim ki ölüdenizde iki saat falan yüzüp,geri kalan tatilinizi Belceğiz plajında geçirin.

Çok derin ve dalgalı olduğundan,yüzme konusunda eksiğiniz varsa ,bu plaj size göre değil ama.

Belceğiz plajına giriş ücretsiz,isteyen şezlong şemsiye kiralayabilir. Hemen önünüzden,günlük turlar için kalkan tekneler var.

Tekneler kumsalın bir metre kadar yakınında demirli,suyun derinliğini burdan anlayın.Plaj ise yine çakıl ama bazen kumla karışık.

PARAŞÜTÇÜLER GÖRSEL ŞÖLEN OLUŞTURUYOR

Fethiye'de yamaç paraşütü yapmak isteyenlere Babadağ'a transfer ücreti de dahil olmak üzere ,pilotlu uçuş ücreti 170-180 TL arası... Atlarken veya inerken fotoğrafçı ile anlaşıp harika pozlar verebilirsiniz. Vaktimiz Fethiye'de çok kısıtlı olduğundan,iki günlük süremize yamaç paraşütünü sığdıramadık ama yolumuz bir daha oralara düşerse,bu heyecanı yaşamadan ölmek istemem.

Fethiye'de tatilin güzel olabilmesi için,

1-Mutlaka yamaç paraşütü denenmeli.

2-Ölüdeniz'de iki saatten fazla kalınmamalı.

3-İlle plajda yatacağım tatilim böyle geçsin deniyorsa,Belceğiz plajı tercih edilmeli.

4-Mutlaka Belceğiz'den kalkan teknelerle tura çıkılmalı.

5-Fethiye merkezdeki Marina'dan kalkan tekneler ile oniki adalar turu yapılmalı.

6-Jeep safari turları ile Saklıkent turuna mutlaka katılmalı

SAKLIKENTİ BULUN

Saklıkent Türkiye'nin en büyük Kanyonu.Ondört onbeş yıl önce bir çoban tarafından keşfedilmiş.Jeep safari,yürüme,dağcılık gibi bir çok aktivite yapabilir,buz gibi nehir suları içinde maceralı bir tur yaşayabilirsiniz. Çalış plajına hiç gitmedik,merak da etmedik,Belceğiz plajının aynısı imiş sadece yeri bize uzaktı ve tersti.

Ölüdeniz mevkiinde kaliteli bir tesiste kalıp yeme içme ve gece eğlenme sorununu hallederim diyorsanız tavsiye ediyorum onun dışında,Fethiye'de en fazla dört gün falan geçirebilirdim sanırım gerisi sıkıcı...

Hiç yorum yok: