sağtık

ÇOCUĞUNUZUN ELLERİNDEKİ KANI NASIL YIKARDINIZ?

Görünen o ki Cem,Münevver’i bir şekilde öldürüyor.Sonra aile bunu öğreniyor.Ve oğullarının katil olmasının şokunu nasıl atlatıyorsa atlatıyorlar ve harıl harıl bir başka evladın, villanın içine yayılmış kanını temizliyor veya temizletiyorlar.Tekrar ediyorum,GÖRÜNEN BU. Gerçekte olayın nasıl geiiştiğini kimse bilemez şimdilik.Tabii biz de ancak görünen üzerine konuşabiliriz. Polis aileyi serbest bıraktı. Elbette bırakacaklar.Çünkü Cem’in izini bulamıyorlar.Bir şekilde elbette aile bir yerde hata yapacak,bir yerden açık verecekler,mutlaka elbette illa ki haberleşecekler ki polis de ensesine binebilsin. İnsan bir çocuğu niye dünyaya getirir? Dünyaya getirdikten sonra niye üzerine titrer? Zarar görmesin,hırpalanmasın,incinmesin,üzülmesin,acı çekmesin diye. Belki Cem’in ailesi de bir zamanlar aman maneviyatı zarar görmesin diye kurban kesilirken bile onu uzaklaştırdılar.Belki vurdulu kırdılı filimlerden uzak tuttular,belki oyuncak silah bile almadılar,zararlı diye.Belki yanında kavga bile etmediler etkilenir diye. Bütün çocuklar masum doğuyor. Parkta annesinin kucağında,arabasında,pusetinde bir bebek gördüğünüzde sevmişsinizdir.Yanağını okşamış,belki kucağınıza almışsınızdır. Gelecekte o bebeklerden büyük bir kısmı cinayet,büyük bir kısmı gasp hırsızlık dolandırıcılık,büyük bir kısmı tecavüz gibi ağır ve yüz kızartıcı suçlardan cezaevlerini dolduracak. Bu gün cezaevlerini dolduran gerçek suçluların da bir zamanlar bebek olduklarını düşünün.Masumca bir annenin memesinden süt emdikleri hallerini. Sizin yavrunuz da bir zamanlar masumca annesinin memesinden,biberonundan süt içerdi,hatırlayın. Sonra onu gözünüzden sakınarak büyütüp,öğretmenine teslim ettiğiniz günleri hatırlayın.Hastalanıp başucunda terli saçlarını okşadığınız geceleri… Bayramlık kıyafetlerini giydirip el öptürdüğünüz,çizdiği abuk sabuk resmi alkışladığınız,ezberlediği şiiri övdüğünüz günleri anımsayın. Törenlerde,müsamerelerde bir kare resmini çekebilmek için ne eziyetler çekmiştiniz? Ağlayıp kucağınıza koştuğu gün,dizlerini kanattığı,ilk dişini düşürdüğü gün… üzerindeki kanları nasıl incitmeden temizlemeye çalıştığınızı hatırlayın?Kendi kanından korkup daha çok ağlarken onu nasıl sevgi ve şefkatle avuttuğunuzu hatırlayın? O yavru bir gün büyüdü… Doğru ya da yanlış seçimler yaptı,sizin verdiklerinizi ya tamamen aldı ya da hepsini reddetti ve kendi tercihlerini kullandı. Sonuç? Önünde iki seçenek oluştu. Ya kurban olup bir villada en sevdiği en güvendiği arkadaşı tarafından kıtır kıtır kesilecek ve oluk oluk kanları akarken siz orada olup onu koruyamayacaksınız. Ya da yine ama bu kez yetiştirilme tarzının kurbanı olup o kanları kendi elleriyle akıtacak,bu da yetmeyecek kanların sahibi olan bedeni birkaç parçaya ayıracak. Masumiyetini ne zaman,nerede kaybetti,fark edebildiniz mi? Bu hale gelmek için hangi basamaklardan hangi etaplardan geçip oyunun sonunda game over oldu ve siz fark edemediniz! Yalan söylediğinde kızdınız,huysuzluk ettiğinde cezalandırdınız,küfür ettiğinde uyardınız,kavga ettiğinde ikaz ettiniz belki. Ama su aktı ummana kavuştu yine de. İnsan bir çocuğu niye dünyaya getirir ve niye üzerine titrer diye tekrar soruyorum. Bir gün onunla gurur duymak ister çünkü her çocuk sahibi yetişkin. Cinayet işlemiş bir yavrunuz olsa onun ellerindeki kanı yine ağlayarak yıkardınız biliyorum. Yaşanamayacak ve kaybolmuş kaderi için ağlayarak.Artık onunla gurur duyamayacağınızı kesin olarak öğrenmiş olduğunuz için.Suratınıza yıkamakla gitmeyecek kanlı bir şamar yediğiniz için. Koruma içgüdünüz cayır cayır sirenleri açmış bağırırken ne yapmalısınız? Adalete teslim olursa mı güvende olacak,adaletten kaçıp hayatını orda burada bir firari olarak sürerken mi? Hangi seçim size onu masum bir evlat olarak tekrar geri verecek? Gitmesi mi kalması ve teslim olması mı?C şıkkı hiçbiri! Şimdi geleceği belirsiz bir kaçış içinde iken ve bir gün mutlaka bir yerde açık verip adaletin ellerine düşeceği belli iken kurtulmuş mu oluyor? Daha fazla panik daha fazla psikoz daha fazla hayattan kopuş içinde olmayacak mı? Peki Münevver’in ailesi çocuğunun bedeninden akan kanı nasıl neyle yıkayacak? Hangi çocuk öldü hangisi hayatta? Bu sorunun kesin yanıtı var mı sizce? Nefes almaya devam eden yaşıyor sayılır mı? Kan lekesi her iki aileye de bulaştı. Zannetmiyorum ki bir ailenin acısı diğerininkinden daha fazla ya da az olsun. Çocuğunuzun ellerindeki kanı nasıl yıkardınız? Biz insanoğlu olarak masumiyeti ne zaman nerede kaybettik?

Hiç yorum yok: