sağtık

TANRIM BENI BASTAN YARAT


Ayrıntılara girmeyelim ama,geçtiğimiz günlerde,ben yedek lastiğimi de patlattım sanırım.
Üç sene kadar önce sol diz ön caprazımı yırtmıştım basket oynayacağım diye hani...

Hah işte o diz çok uzun bir süreç içinde düzelebilmişti operasyon geçirmediğim için.
Yine o dizimi sakatladım iyi mi?
İyi diyeni yakarım!

Yine koltuk değneği,yine tay tay yürüme,yine MR'lar yine belirsiz bir dönem.
Sanırım bu kez lastik patlamasının da ötesinde bir şey var çünkü sakatlarken içeriden cart diye başka bir yırtılma hissi duydum.Menisküsü ya da arka çaprazı da pert ettiysek işimiz zor anacııım.

Du bakali noolcek?

Bu akşam üzeri doktor görecek ve sonra MR randevusu,sonucun çıkması falan bir kaç günü bulur.
Off,tanrım beni noolur baştan yarat ve yaratırken,
Sorunsuz bir mide,
Sağlam bir omurga,
Zırt pırt patlamayan diz bağları,
Hiç sorun çıkarmayan tiroid bezi,
Hiç doktor yüzü göstermeyecek jinekolojik takım taklavat falan da ver yahu...Şöyle iyilerinden tazelerinden seçip de versen ne güzel olur.(Yazar burda bir yandan Allah'a ellerini açıp tövbe tövbee demektedir)


En çok da hiç bir şey yapmadan öyle uzanmak can sıkıyor.(Yazar bu satırları,sırt üstü uzanmış,bir bacağının altında yastık elevasyon,üzerinde buz kompresi,kucağında notebook ile yazmaktadır)
Kitaplarım sadece böyle zamanlarda değil,her zaman benim vazgeçilmezimdir ama bu aralar çok fena üç diziye takmış durumda olduğumdan,resmen yasak aşk ,ihanet falan duyguları içindeyim yani.Kitaplarımı,yabancı dizilerle aldatıyorum çünkü.
Henüz okuma sırası gelmemiş kitaplarım rafta beni beklerken,bak sen şu gavurun işine,beni kitap okumaktan da alıkoydu gördün mü?
Şok içindeyim,ihanet benden mi geldi?(yazar burada yabancılaşma ve inkar psikolojisi ile başetmeye çalışırken,bunun bir edebi sanat olmadığının da farkında olup çaktırmıyor)




Yürüyen Ölü (The Walking Dead)
Adına bakınca klasik bir zombi hikayesi gibi geliyor ancak heyecanı ve özellikle görsel efektleri ile çok ilgi çekici bir dizi...

Bir gün gerçekten böyle bir şey olursa ne olur diye düşündürtüyor mutlaka.

En sevdiğiniz ölüp yedi dakika sonra sadece sıcak et düşünen ve başka hiç bir insani özelliği kalmayan bir zombi olarak hortlarsa,ne yaparsınız?

Henüz nette 6 bölümden fazlasını bulabilmiş değilim bilgisi olan lütfen link versin.

The 4400
Heroes tarzı süperkahraman fikirli dizileri seviyorsanız bu da sizi açacaktır.
Dünyadan değişik yıllarda ,gökyüzünden gelen  bir ışık tarafından kaçırılmış dört bin dört yüz insan,bir gün aniden yine gökyüzünden gelen tuhaf bir kuyrukluyıldızın içinde dünyaya getirilip bir gölün kenarına bırakılıverirler.
Hiç biri bir gün bile yaşlanmamıştır.
Hiç biri,kaçırıldığını bilmemekte,hiç bir şey hatırlamamakta,kaçırılmadan önceki en son yaptıkları işi yaparken,birden kendilerini gölün kıyısında buluverdiklerini sanmaktadırlar.
Çoğunun sevdikleri ailesi yıllar önce ölmüştür,kimisi 90 yaşında olması gerekirken hala kaçırıldığı gündeki gibi bir  çocuktur.Bir kısmının ailesi onların yokluğunda yeni hayatlar kurmuştur.
Ve bir de her birinin çok değişik ve benzersiz yetenekleri vardır artık ve bu yetenekleri ne için kullanacaklarını bilememektedirler ve kontrol edememektedirler.



The Vampire Diaries(Vampir Günlükleri)

Evet bunu daha önce anlatmıştım şurada
Bildiğiniz liseli kız ve yağuşuhlu vampir sevgilisi.
Tabii ki bana göre değil bu yakışıklılık sözde herkesin imrendiği yakışıklı oğlan aslında vampirdir hani.

Alacakaranlık'lardan on sene yazılmış bir romanın dizisi,Alacakaranlık filmleri iş yapınca çekilmeye karar verilmiş.
Güzel,sürükleyici,hoşça vakit geçirtici ama dizideki Elena karakterine acayip kılım.
Stefan'a da öyle.
İkisi birbirinden sevimsiz,onyedi yaşındaki kızın yüzü gözü görünmüyor ağır makyajdan ve takma kirpiklerin ağırlığından.
Daha soft,daha duru bir yüz seçilebilirdi ve Stefan'ı onyedi yaşında bir erkek oynayabilirdi.
Bonnie,Jeremy ve Caroline karakterleri benim favorim.
Ha bir de Alaric Saltzman.
Cadı,kurt adam,vampir,hem kurt hem vampir olan her türlü yaratık var bu dizide.
Hoş bir eğlencelik.

South Park
Onsekiz yaşından büyükler için yapılmış,hiç bir zaman vazgeçemeyeceğim ,sert,komik,şaşırtıcı ve o kadar da cool bir dizi.
Evet bu yaşta hala çizgi animasyon izliyorum ve evet bu yaşta hala Ken'in sürekli ölmesine,Cartman'ın küfürlerine ve kötü kalpliliğine kahkahalarla gülebiliyorum.






2 yorum:

  1. çok geçmiş olsun :(
    hastalıklar,rahatsızlıklar bir geldi mi,peşi sıra gelir zaten.Umarım tedavi ile atlatılacak bir durumdur,çok üzüldüm :(

    YanıtlaSil
  2. @Rebelciğim,
    Güzel dileklerin için çok teşekkürler canım benim.Hastalık da her şey de insanlar için.Tedavisi biraz zaman alıcakmış ama naapalım başa geler çekilir=)

    YanıtlaSil