sağtık

LANETLİ HAFIZA

Geçen gazetede ilginç bir haber vardı. “Amerikalı Jill Price (42), 14 yaşından bu yana hayatının her anını hatırlayabiliyor. Price, ne zaman kalktığını, kimlerle buluştuğunu, neler yaptığını hatta ne yediğini bile unutmuyor.Bir okulda yöneticilik yapan ve dul olan Price, bazen rahatsız edici anıların zihnine doluşması nedeniyle uyuyamadığını belirtiyor. Bu o kadar nadir rastlanan bir durum ki bilim adamları Jill Price vakası için özel bir bilimsel isim bulmak zorunda kaldı: Hipertimestik sendromu.” İlk düşündüğüm tabii,keşke ben de öyle olsam oldu.Kadının neden yöneticilik gibi sıradan bir iş yaptığını merak ettim sonra.Düşünsenize her şeyi,hayatınızdaki her ayrıntıyı,yaşadığınız her şeyi hatırlıyorsunuz,beyniniz bilgisayar gibi gördüğü,duyduğu,yaşadığı hiçbir şeyi unutmuyor. Böyle bir beyinle neler yapılır?! Harikulade bir cerrah olabilirsiniz mesela,hiçbir hastanızı,hiçbir ayrıntıyı unutmayan,ameliyatta harikalar yaratan. Zaten tıbbı da heralde bu süper beyinle,altı yerine dört senede bitirebilirdiniz! Sonra mükemmel bir savcı ya da avukat olabilirsiniz,ayrıntıları lazım oldukça kaset izler gibi başa sarıp sarıp hatırlayarak,pek çok içinden çıkılmaz davayı halledebilirsiniz. Okuduğunuz hiç bir şeyi de unutmayacağınız için mükemmel bir edebiyat eleştirmeni veya tiyatro,sinema eleştirmeni olabilir,gözlem yeteneğinizi de işin içine katıp ülkenin bir numarası da olabilirsiniz. Emniyet müdürü,film yönetmeni,ressam,özel dedektif,neler neler…Çok daha yaratıcı ve harikalar yaratabilecek,insanlığa müthiş yararı dokunabilecek bir meslek seçip bunu uygulamak varken,sen git bir okulda yöneticilik yap…Neyi hatırlayacaksın,çocukların dosyalarını okuyup okuyup kişisel bilgilerini mi?Pöh! Dedim ya ilk tepkim keşke ben de öyle olsam demek oldu ama kadıncağız bir yandan da,rahatsız edici anıların etkisinden kurtulamadığını yazıyor.Tecrübe konusunda üstüne yok desenize.Hayatta yaşanan tüm tatsız olaylar,birleşip ileriki yıllarda tecrübe dediğimiz şey oluyor çünkü.Kadının tecrübeleri inanılmaz desenize.Asla aynı tuzağa iki kere yakalanma,asla aynı hatayı iki kere yapma… Ama öte yandan bu da sıkıcıdır herhalde.Bayan mükemmel olabilmek yani.Bir başka tarafı terk edildiniz mesela,asla unutamıyorsunuz.Sevdiğiniz birisini ölümle kaybettiniz,tüm anılar capcanlı beyninizde,hiçbir şeyi unutamıyorsunuz.Her yaşanan tazecik duruyor hafızanızda.İyi mi kötü mü ben bir türlü çıkaramadım. Bu arada,şu meşhur iğrenç operacı sapık,heralde avukatıyla anlaşıp suçtan yırtış yolu bulmak için,yaşadığı hiçbir şeyi hatırlamadığını söylemiş.Şimdi de buna taktım.(Sanki hatırlamamak,suçun niteliğini ortadan kaldırıyor) Diyelim ki,bir an için söylediği doğru,hatırlamıyor olsun.İyi de bu daha kötü.Hatırlamayıp hatırlamayıp her iğrenç dürtüde o iğrenç heyecanını yeniden yaşıyor gibi hissedip iyice zevklenecek pislik.Hatırlamaması ayrıca ne işine yarayacak onu anlamadım.Belki biraz insanlığı kalmış ise kendinden utanmasına engel olur sadece ama ya annesi,babası,kız arkadaşı,akrabaları?O kötülüğü yaptığı çocuklar? Asıl bir yolunu bulup tüm bu olanları onlara unutturabilmek lazım bence. Hatıralarımın hiç birisine dokunulsun istemem.Ne o hipertimestik hatun gibi olmak,ne de yaşadıklarımı unutmama neden olacak başka bir garip durum içinde olmak istemem.Bir gün alzheimer'a yakalanırsam bu bana çok koyar heralde başlarda...sonrasında zaten alzheimer olduğumu da unuturum zaten ama başlarda kötü... Hatıra koleksiyoncusu olmayı seviyorum ben.Zamana ve duruma ne uyuyorsa,onu bulup çıkarıp hatırlayıp tekrar tozunu alıp eski yerine koymayı seviyorum ben.Yaşadıkça da koleksiyonum değerleniyor daha fazla.İyileri de kötüleri de.

1 yorum:

  1. UNUTAMAMAK ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY TULİŞ YAA.HAFIZANIN KUVVETLİ OLMASINI GEÇTİM DE...HİÇ BİR ŞEYİ UNUTAMAMAK KÖTÜ YAA...İNSAN GECE RAHAT UYUYAMAZ Kİ KARDEŞİM,KİLO KİLO KANTARON OTU KAYNATIP DA ONU İÇİP ÖYLE UYUMAK LAZIM.
    BEN UNUTMAK İSTEDİKLERİMİ UNUTUP GÜZELLERİ HATIRLAMAYI YEĞLERİM.
    HARİKA BİR KONUYDU,ELİNE SAĞLIK.

    YanıtlaSil