sağtık

GİZLİ ÖZNEM

O çok yakından bildiğiniz,hayatınızın akışı içinde beyninizin bir yerlerinde anılarınızda sakladığınız vezaman zaman özlemle andığınız kişiyle bir gün karşılaşıverirsiniz. Size cüzdanındaki ya da telefonundaki resimleri gösterir. “Bak bu kızım/oğlum…” “Bak bu eşim” Hayatı bir şekilde akıtmıştır aynı sizin gibi.Sesi aynıdır bir tek,belki de kokusu.Nefesinin ya da teninin kokusu.Belki kullandığı koku da değişmemiştir ama hepsi o. Saçları azalmış veya kısalmış,rengi değişmiştir büyük ihtimal.Kilosu kesinlikle aynı değildir.Ne olmak isterdi,oysa başka bir şey olmuştur,hayal ettiği şeyden çoook uzaklarda. Hiç yapmam,hiç bana göre değil dediği bir şeyi yapmaktadır veya yapmıştır ve hiç gocunmadan anlatır size bunu.Hesap sormayacak kadar hoşgörü birikmiştir içinizde. Evi değişmiştir,adresi değişmiştir,arabası,telefonu falan değişmiştir.Hayatı değişmiştir.Sizin anılarınıza ihanet ede ede yaşamıştır hayatı,siz yokken. Hayat bir yerlerinizden akıp akıp giderken,siz de onun beyninde kimbilir ne büyük şoklarla değiştiğinizi bile fark etmeden,içten içe gücenirsiniz bir şeylere. Bu hayat yaşanırken,bu evlilik yapılırken,bu çocuk doğarken veya büyürken ben yanında değildim diyedir belki gücenikliğiniz ama hak iddia edemezsiniz. Neden koptuğunuzu ve şimdi hangi şeyin sizi yine bir arada tutabildiğini bile düşünmeden sorular sorarsınız birbirinize ve lafı birbirinizin ağzından ala ala kendi hayatınızı anlatır,karşılaştırırsınız. Bu belki kuzeniniz,belki kan kardeşiniz,belki can dostunuz,belki eski mahalle arkadaşınız,belki eski iş veya asker arkadaşınız,belki eski sevgiliniz,belki eski eşiniz,belki eski komşunuz,akrabanız …ama mutlaka bir şeyiniz olmuştur hayatta. Benimki ağabeyimdi. Hayatta hep part time bir arada olabildik.Zaman zaman birbirimizi bulduğumuzda; biriktirdiklerimizi,zaman zaman tükettiklerimizi anlattık. Tükettiklerimiz,biriktirdiklerimizden çoktu. Acı günlerinde yanında değildim.O da benim. Güzel günlerimizi birbirimizle paylaşamadık.Oğlum doya doya dayısı ile paylaşamadı çocukluk anılarını.Ben de bir halayım ama yeğenim varlığımı sadece ismen bilir. Büyürken bir şeyler eksikti aramızda bizim.O değil,ben büyürken. Hep tırsardım onun varlığından ama içten içe de gurur duyardım.Kız arkadaşlarımın hemen hepsi ona aşıktı çünkü.İyi müzikler yapardı,iyi müzik dinlerdi,bir de grubu vardı,benim okul balolarımda çalarlardı,herkes ona hayran,dışı seni içi beni yakar. Bana abimi sorarlardı sürekli,ben de kendime uydurduğum abi-kardeş masalı içinde uyduruk maceralar anlatırdım onlara şişine şişine.O BENİM abimdi. Ama gerçekte hiç biri yaşanmamıştı o anlattıklarımın.Olanı değil,kendimce olması gerekeni uydurur anlatırdım işte... Şimdi geriye dönüp baktığımda yaşanıp yaşanmadığını da pek umursamıyorum aslında.Ben kendime bir uydurma anılar müzesi yaratmışım çocukken ve pek de hoşuma gitmiş.Gülerek hatırlıyorum o yalanları ama inkâra lüzum yok içimde bir şeylerin yokluğu da bas bas bağırıyor,susturamadığım bir şeyler yok değil. Seyrettiğim ya da okuduğum bir eserde bir abi ve bir kız kardeş varsa mesela ve süper iyi geçiniyorlarsa,rahatsız olurdum biliyor musunuz.Böyle olmamalıydı sanki.Sanki ben ve o gibi olurlarsa,rahatlayacaktım,içimden yılların yaşanamamışlığını atacaktım sanki. …………………………………………………… Kızıyla çektirdiği bir fotoğrafını gösterdi bana.Gözlerinde otuz yıl öncesine saplanmış bir bakış var.O baktığı yerde ne görüyor bilemem ama ben kendi yerimi görüverdim birden.Öyle derin,öyle yıpranmış bir bakış. Arkasından onun boynuna sarılmış olan kızı(Tıpkı ben!) benim yıllar yıllar önce, yapmak için yanıp tutuşup da bir türlü cesaret edemediğim şekilde sarılmış babasına.Abimle böyle bir tek fotoğrafım yok.Hatta abimle bir tek yan yana fotoğrafım yok.Aynı mekanda,aynı yerde bile yok. Abimle yan yana veya aynı mekanda(evimiz dışında)yaşanmış bir tek anım bile yok.Hepimiz (biz üç kardeş yani) evlendikten sonraki anıları saymıyorum,düğün nişan fotoğrafları falan değil demek istediğim. Büyürken üç kardeş büyümedik nedense. Ablam ve ben,ablam ve abim olarak büyüdük. Abim ve ben hiç olmadı yani. Bu fotoğraf beraberce yaşayamadıklarımızın,hayatlarımız içinde bir türlü var olamayıp gizli özne olarak kalakaldığımızın da fotoğrafıydı aslında. Hayat biryerlerden akar,siz kendinizi hayatın içinde sanırken… Hayat bir yerlerden sıkar,siz kendinize birkaç beden büyük olduğunu sanırken… Hayat bir yerlerden sızar,siz hayatı hiç yaşayamadığınızı zannederken… Hayat,çoook yakından tanıdığınızı zannettiğiniz kişilerin hayatına dahil olamadığınızı yüzünüze vurduğunda,onun hayat olduğunu anlarsınız. Seni seviyorum abi. Beni ziyarete geldiğinde,(ki söz verdin geleceğine) avuçlarını da getir,yüzümü dayayayım.Çocukluğumdan beri özlüyorum bunu.Hem de çok…

6 yorum:

  1. AĞLATTIN BENİ TULİSİM YA...

    YanıtlaSil
  2. Tülişim duyguları bu kadar güzel yazdıgın için yüreğine kalemine saglık seni seviyorum

    YanıtlaSil
  3. You are my sunshine, my only sunshine, you make me happy when skies are grey…”
    “You never know, dear how much I love you. Please Don’ t take my sunshine away!”
    “The other night, dear, as I lay sleeping, ı dreamed ı held you in my arms.”
    “You are my sunshine, my only sunshine. Please don’ t take my sunshine away.”
    Sevdiğiniz insanlar için ümidinizi asla yitirmeyim Çünkü sevgi inanılmayacak kadar güçlüdür.

    YanıtlaSil
  4. Ben lereenim tulişcim sakın bozulma olurmu hep böyle kal .Öyle bir zamandayızki bırak komşu komşuyu görmeyi kardeş kardeşi tanımıyor durumda artık .Böyle bir zamanda senin gibilere artık rastlanmıyor ne yazıkki.Keşke tüm dünya senin gibilerle dolu olsa.Öpüyorum

    YanıtlaSil
  5. Az önce gülüyordum, şimdi ise ağlıyorum ama olsun ben seni her halinle seviyorum.

    YanıtlaSil
  6. LERENİM VE HERBELAM NE ZAMANDIR SİZE ÖZEL YANIT VEREMEDİM.İKİNİZİ DE ÖZLEDİM.BURALARDA GEZİNDİĞİNİZİ BİLMEK GÜZEL,SEVGİMLE KALIN.

    YanıtlaSil