sağtık

Ceyla Gölcüklü'nün ardından

Ölüm haberi medyada çıkana kadar benim gibi olanların,yani sanat ve sosyete dünyasına ilgisi sadece okuduğu gazetenin magazin ekine göz gezdirmekle sınırlı olanların yolda görse tanımayacağı bir isim. Dönüp dönüp baktıracak kadar güzel bir kadın. Üstelik de zengin,kendi çevresinde oldukça da tanınmış. Genç ölümler her zaman ilgi çeker. Bir de trajik ölümler. Cinayetle,kaza ile,intihar ile ya da böyle genç yaşta yakalanılan bir hastalık ile gelen ölümler. Allahtan rahmet dileriz elbette.Sevenleri için de sabır. Bizim milletçe kurtulamadığımız bazı dertlerimiz vardır. Birincisi,milli olarak aşağılık duygusu içindeyizdir. Türkiye herhangi bir uluslararası platformda adı geçecek bir olaya karıştığında,bunu büyütür,abartır,tüm dünya,hatta tüm kainat bizden sözediyormuşcasına ayağa kalkarız. Tarihimizle övünürüz.Kanuni'nin Viyana kapılarına kadar yayılmasıyla,Avrupa'yı bir zamanlar topraklarımıza katıp sömürge etmişliğimizle övünürüz ama bu günkü siyasi olaylara baktığımızda,Amerika'yı,İsrail'i falan topa tutarız,pis işgalciler,pis sömürgeciler diye her fırsatta kinimizi kusarız. Kürtleri,alevileri,gayrimüslimleri ezer,her fırsatta nefretimizi kusar,sonra Avrupa ülkelerinde Türkler'e yönelik en ufak bir eleştiri veya protesto hareketi duyduğumuzda milliyetçiliğimizi depreştirir,ülkecek ayağa kalkarız.Protesto yürüyüşlerine,gösterilere kadar vardırırız işi. Kendi ligimizde,kendi özbeöz Türk takımlarımıza,rakip oldukları için ana avrat küfür eder,taşlı ve döner bıcaklı saldırılarla taraftarlar olarak birbirimizi katleder,milli bir maçta Türk sporcusuna ters bir hareket çeken yabancı sporcuyu ise gördüğümüz yerde öldürecek kadar ileri gider,ana avrat küfrederiz. Yine milli hastalıklarımızdan birisi de nazara,göze olan inancımızdır.Pagan dönemlerimizden kalma bu genetiğimize işlemiş kodlar nedeniyle,başımıza gelen her kötü olayı,sevmediğimiz kişilerin gözü değdi,nazarı değdi diye yorumlarız. O sevmediğimiz kişinin başına bir iş geldiğinde ise,ona asla nazar falan değmiş olamaz.O kötüdür ve kötü olduğu için de Allah onun cezasını böyle vermiştir. Başımıza iyi birşey geldiğinde,kendi başarımız,kendi gücümüz olduğunu varsayarız.Sevmediğimiz o kişinin başına iyi birşey geldiğinde ise,ee naapalım gün kötünündür,allah çirkin şansı versin işte,deyip gerçeklerden yüzçeviririz. Ceyla Gölcüklü'nün ölümü ile ilgili gazete haberlerini okuyorum. Haberlerin altlarında,haber sitelerinin okuyucu yorumları olur bilirsiniz. Yorumlara baktıkça,insanların hala ne kadar acımasız,hala ne kadar haset,hala ne kadar duyarsız olabildiklerini esefle,sıkıntıyla gözlemliyorum. "Bu kadar zenginliğin içinde,Allah'a bir kere bile şükretmezsen olacağı budur işte" diyor bir yorumcu. Bu kadar sığ bu kadar düz mantık...ne mantığı,MANTIKSIZLIK olabilir mi?Şükrederken her defasında sana telefon açıp haber verecekti değil mi? Hem sabah akşam şükredenler ölmedi de şükretmeyenler öldü öyle mi? "Allah bu zenginlere hep böyle ceza veriyor işte,ne Sabancı'lar,ne Özal'lar ne Garih'ler gitti,pisi pisine.M.Ali Erbil de onca parasının içinde hastalıklarla uğraşmıştı.Allah herkese hayırlı zenginlik versin" demiş bir başka yorumcu. Yani diyor ki,zengin olmak ceza gerektiren bir suçtur ve Allah bu suçu mutlaka cezalandırır.Fakirlik,sıradanlık,Allah'ın övdüğü bir şey oluyor bu durumda. "Onca servet,para pul insan ömrünü uzatmıyor işte,kimbilir kimlerin ahını aldı,genç yaşında gitti" diye yazmış daha acımasız olan bir başka yorumcu.Ah alan binlerce patron,işveren,binlerce hırsız,binlerce cani,katil,sübyancı sapık,hapishanelerde çatır çatır domuz gibi sağlıklı yaşıyor ama?Bin ah bir insanı mezara götürüverirmiş yalanına kim inandırdı seni böyle? Ölüm'ün,hastalıkların,insan yazgısının,insan doğasının bir parçası olduğunu neden kabul etmek istemiyoruz?Miniminnacık yaşında öldürülen,tecavüz edilen yavrular kimlerin ahını aldı peki,bunun cevabı ? Milli hastalığımız dedim ya,her musibette, o kişinin bir suçu olduğuna inanmak. Bu musibetin o kişinin kötü biri olmasından kaynaklandığına şartlanmak. Sevmekle nefret etmek arasına kocaman katı çizgiler çekiyoruz ve çoğu kez tercihimizi nefretten yana kullanıyoruz. İmrendiğimiz,kıskandığımız hayatları kötülersek ve çamur atarsak,kendi hayatlarımızın katlanılabilir ve güzel olduğuna inanabiliyoruz çünkü.Kainatın en ilkel savunma mekanizması. Haberin bir başka tarafı da,şimdi insanların deli gibi,kendilerindeki en ufak bir hazımsızlık,şişkinlik belirtisini,pankreas kanseri şüphesi içine oturtmak. Herkes şu ara bunu konuşuyor. Sanki,gizli bir bulaşıcı hastalık varmış,kimse keşfedemediği için Ceyla Gölcüklü'nün vefatına sebep olmuş,şimdi onun gidişi ile hastalık tüm dünyaya yayılacakmış gibi bir korku sarmış milleti.Herkes kendisinde gizli bir kanser olabileceği korkusu içinde. Niye? Zengin bile çare bulamayıp gittiyse,kimbilir bana neler eder bu hastalık,diye paçalar tutuştu. Milli gururumuz Dr.Öz de kansere yakalandığı haberi ile gündeme oturduğunda,insanlar çılgın gibi tahlile,tetkike koşmuştu.O bile yakalanmış,demek ki ben çok rahat yakalanabilirim... Daha düne kadar ne de olsa Türk kanı taşıyordu,kansere yakalanınca,kimbilir o Amerika'larda ne acayip şeyler yedi vah vah,falan oldu. Herkesin,her-ke-sin,yaşamaya,hastalanmaya,ölmeye,üzülmeye,sevinmeye,mutlu olmaya,mutsuz olmaya,senin kadar hakkı var ey yurdum insanı. Ölüm,zengin olmayana çabuk,zengin olana geç geleceğim diye senet yapmış mı kimseyle? Bu milli pislik atma hastalığından muzdarip olduğuna yan sen asıl. Bunun tedavisi de yok üstelik.Tamamen genetik....

7 yorum:

  1. Duygularima tercuman oldunuz.Tsk lerimi borc biliyorum.kaleminize saglik...Omur kisa kim nasil ne sekilde Rabbine gidecek bilinmez.Allah in af ve bize bahsettigi hastaliklari Islamiyet Gunaha kefaret olarak bahseder...Kimilerinide konusturarak gideni alacakli kilar.(Ceyla golcuklu Hanimefendi gibi)Kalpleri bilen yuce mevlamdir.Kimse kimsenin kalbindeki imani bilemez.Kul ile Rabbi arasindaki bir bilinmezdir..Ceyla hankmi hic tanimiyordum olumune kadar.Oylesine etki altina girdim ki,geceleri bir el uykudan uyandirdi beni....Benden dua istiyordu sanki...!Sabah namazlarindan sonra oturup dak ca dua ettim.Lutfen bunu dusunmenizi rica ediyorum.Rabbi hic tanimadigi bir bayana dua ettirdi surekli....Nur icinde yatsin.Rabbimin sevkatine emanet ettim onu...Yalvardim...Insanlarin geldigi nokta benimde cankmi acitti...Ne guzel rahat ve zengin olsaydi butun insanlarda ben ac sevkl gariban insanlari dusunup lokmalar boynuma diIlmeseydi.Ona zenginligi digerine fakirligi nasip rttiyse Ceylanin sucu ne???Kiskanclkk ve igrencliklerini kusuyorlar...Hic dusunmeden acimadan...Aci ceken yuregi parca parca bir anne kardes evlat birakti geride...Onlara acjmasizca bir nevi aci yoluyorlar...Ceyda ya degkl oturun kara kalplerinizi nasil temizleriz onu dusunun...Rabbine yurumus birini konusana kadar kendi ayiplariniI dusunun...Yada susunne olur susun...

    YanıtlaSil
  2. Bilal o kadar güzel ifade ediyorsun ki...senin de yüreğine,kalemine sağlık diyorum.Öyle haklısın ki...susun ne olur susun diye yalvarmamak elde değil hakikaten.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar...Yaziniz icin bende tsk etmek istedim.Kaleminize saglik yureginizinguzelligi ve empati yapan kimliginiz yansimis satir aralarina...(( Ceyla Hanima ayri uzuldum.Ayrilik agir bir yuk sevdiklerine..Allah tan Rahmet Kizina annesine kardeslerinede bassagligi diliyorum...Yuregimin derinliklerinde hissettim acilarini...(( İnsanlarin acilarina uzuntulerine ayri uzuldum..!Fakat en cokta insanimizin geldigi noktaya..!
    Ceyla varlikli bir ailede dogduysa,sucu ne?
    Guzeller guzeliyse sucu ne?
    Kendinizde Bilmedigniz tanimadigniz bir insanin gunahkar oldugunu soyleyecek cureti buluyorsunuz?
    Siz kimsiniz...! Allah mi(Hasa)Kalpleri bilen imanimizi olcen bir aletmi var elinizde?
    Siz kimsiniiiz?
    Elinizi vicdaniniza koyun diye bagiriyorum!Fakat sonra duyorum ki,vicdani olan birileri yok karsinda....
    Biz bu kadar acimasiz bir millet degildik,ne oldu bize....
    Size Ceyda adina tsk ediyorum.Sayenizde varsa o gunahlarinida siz aldiniz..

    YanıtlaSil
  4. Zühreyıldızı,teşekkür ederim yorumuna ve yorumundaki içtenliğine.Gerçekten bu kadar acımasız bir millet değildik,gerçekten ne oldu bize diye düşünmemek elde değil.Yalnız son cümlendeki o sitem bana değil,değil mi?Günahlarını siz aldınız,diye haykırdığın hani.Siz dediğin,yazımda söz ettiğim ötekiler,değil mi?

    YanıtlaSil
  5. BİRGÜL AKYAR22 Aralık 2010 12:13

    CANIMIN İÇİ TULİŞİMM YİNE MUHTEŞEM YAZINLA HEM HÜZÜNLENDİM HEM DE DÜŞÜNDÜM...ÇOK DOĞRU BİR KONUYA DEĞİNMİŞSİN ZÜHREYILDIZININ BU SİTEMLERİ SANA YAZMADIĞINDAN ADIM GİBİ EMİNİM...

    YanıtlaSil
  6. Asla asla size degil tabiki gondermem...Baskalarinin acisi karsisinda boylesine acimasizca saldiranlara...Cep tel den yaziyorum o nedenle yazdiklarimi tekrar donup kontrol etme sansim yok...Sonra bende okudugumda endiselendim,cunku gercekten anlasilir degil.son cumleler kopuk...Ozur dilerim...(((Oylesine guzel bir yazi ayakta alkislanir...İnsanlari cok ama cok seviyorum...Acilari acilarim.Sevincleride keza oyle...Allah in yaratigi her canli benim icin cok degerli ve ozeldir....Sevgi ve saygilarimi yolluyorum...)) duygularimi ve uzuntumu benim adima telafi etmeye calisan ark cok tsk ederim...Sevgi bu iste...Zarefet kokan degerli oldugumuzu birilerinin bize hissetirmesi ne hos...)))

    YanıtlaSil
  7. @Zühreyıldızı,geri dönüp,bu kadar zarif bir üslupla cevap yazmış olman bile seni yeterince anlatıyor zaten ama ben yine de teveccühüne teşekkür etmek istedim.Sağol,varol.
    Bu blogu açtığımdan beri öyle seçkin,öyle sıradışı,öyle değerli insanlarla tanışma fırsatı buldum ki.Görüldüğü üzre,hala da tanımaya devam ediyorum,sayenizde.
    Tekrar teşekkür ederim.
    @Birgül,yukarıda sözettiğim seçkin insanlardan birisi de sensin biliyorsun değil mi?

    YanıtlaSil