sağtık

BİRBİRİMİZİ "YEMEKTEYİZ"

Son günlerde hiç kaçırmadan izlemek istediğim bir televizyon programı! Bir kere bir sürü değişik ev aletiyle,farklı aparatla tanıştım.Bilmediğim,daha önce görmediğim yüzlerce ayrıntı.İyi oldu,insanın ufkunu açıyor. Ama şu sofralara serpiştirdikleri renkli taşlar,abuk sabuk boncuklar taşlar falan hala anlayamadığım bir ayrıntı ve hiç bana uygun değil. Tabii bir sürü değişik mutfak,bir sürü değişik ev,bir sürü değişik mobilya ve bir sürü değişik dekorasyon da görüyorsunuz,bu da işin başka eğlenceli tarafı. Bu arada,yapılışını bilmediğim ve merak ettiğim bir sürü tarifi de görerek öğrenmiş oldum,bu da başka bir artısı. Yarışmanın eleştirisine gelince,yarışmacılarda "zor yemek-kolay yemek" takıntısı oluşmuş durumda ki işte buna karşıyım. Makarna kadar basit bir yemeği bile yüzüne gözüne bulaştıran insanların yemeklerini yedim hayatta. Yağda yumurtayı yağ havuzunda yumurta şova dönüştüren,hazır çorbayı hazır bulaşık suyuna çeviren bir sürü insanın yemeğini tattım.Yani bir şeye lezzet katmak o şeyin kolay ya da zor hazırlanmasıyla nasıl alakalı olabilir.Sen yediğin yemeğin hakkı verilmiş mi ona bak. Bir de bu İtalyan makarnaları,çin sebzeleri ve yemekleri pişiren yarışmacılara takık durumdayım.Bir insanın daha önce yemediği ve ilk defa tatmış olma ihtimalinin çok yüksek olduğu bir şeyi eleştirebilmesi çok zor değil midir?Ben şimdi hiç tortorelli fettucuni falan yememiş birisi olarak o sofrada ilk kez bunu yersem ,nasıl eleştireceğim?Daha önce yemedim ki neyle kıyaslayacağım?Tuzu,kıvamı,yağı vs.nasıl olur diye hiç bir fikrim yokken? Ha bir de tam tersini yapıp,mercimek çorbası,barbunya pilaki,kuru fasülye falan gibi geleneksel yemekleri pişirenler var.Şimdi tamam da,bu yemeği yapmayı,pişirmeyi hemen herkes biliyor zaten.Ne diye oturup senin kuru fasülyeyi nasıl pişirdiğini seyredeyim,neresi ilginç? Ne olur? Fazla aşırıya kaçmadan bilinen ama pişirilmesi ayrıntı ve püf noktası isteyen Türk yemeklerini yaparsın...Hünkar beğendi,Ali Nazik falan gibi...Saymaya kalksam burda listeler dolar taşar. Bir konu daha var,akşam yemeği sofrasında kısır,mercimek köfte falan olur mu yahu? Bunlar kadınların beş çayı ikramıdır en fazla. Akşam yemeği kültürümüz ne kadar zayıfmış bunu anladık. Hangi yemekle hangi yemek birbirine yakışır,alternatifli sofra nedir hiç kimsenin haberi yok,bunu anladık. Türkler sade ve resmi sofra düzeni hakkında çok zayıfmış bunu anladık. Ev sahibi olarak servis yaparken hala bardakların ağız kısmına el değmemesi gerektiğini bilmiyorlar bunu anladık. Akşam yemeğinde ekmekler şöminelik odun gibi dilinmez,bunu da bilmiyorlar,anladık.Üstelik bayat market ürünü dilimli ekmek hiç konulmaz,bunu da bilmiyorlar,onu da anladık. Yemek eleştirmek demek yemekte kusur aramak değildir,ama herkes bundan bihaber,bunu anladık. Türkler yemek pişirirken her şeyi ama her şeyi on parmakla hallediyorlar,salataya bile ellerini sokuyorlar bunu anladık. Hijyen mijyen hak getire,ben o sofraların çoğunda ağzıma lokma koymazmışım,bunu anladık.Bu arada,hijyenden kastım o uyduruk ameliyat eldivenleri hiç değil.Kimse bana yemek yaparken onları taktıramaz.Bu arada programın anlatıcısı(Tarkan Koç) sürekli,eldiven takmayanı hijyenik olmamakla itham ederken,yarışmacıların evlere paldır küldür sokak ayakkabıları ile dalmaları ne kadar hijyeniktir bu da ayrı tartışılır.Ya da yemek yaparken bir nedenden ötürü sokağa,kapı önüne veya bahçeye çıkıp tekrar aynı ayakkabı ile mutfağa dönüp yemek yapmak hijyenik midir?Marketten gelen torbaları tezgaha koymak,çıkan paketleri,kutuları elleyip,elleri yıkamadan sebze doğramak hijyenik midir,bunlar da ayrı tartışılır.Ama neymiş,bellemişler bir plastik eldiven,tamaaaam!Onu takan hijyen kralı oluveriyor.Yıka kardeşim ellerini,yıka herşeyi,yumurtayı bile yıkamadan dolaba koyma diye öğretmişti annem,tavuğun kıçındaki mikrobu dolabına taşıma! Yeşil yapraklı sebzeleri sirkeli suda bekletme kültürü de hemen hemen hiç yok,her şeyi parazitiyle,tarım ilacıyla,parazitin yumurtasıyla falan hüp diye mideye indiriyorlar,bunu anladık.(Bekleten de göstermelik iki damla sirkeyle beş on dakika bekletiyor,oysa bir litre suya iki yemek kaşığıdır ve en az iki saat beklemesi gerekir) Ben gurmeyim,ben gurmeyim diye şişine şişine gezenlerin hep hüsrana uğradıklarını gördük.Demek ki neymiş,damak lezzeti iyi olan,ille iyi yemek pişirebilir diye bir kaide yokmuş,bunu da anladık... Ama yine de seviyorum yarışmayı yahu...Hem bana yazı konusu oluyor,hem akşamüzerleri evdeysem iyi bir eğlencelik oluyor,hem de ev dekorasyonu saplantım olduğundan değişik dekore edilmiş evler görüp tatmin oluyorum bu açıdan da.Hatta ne yalan söyleyeyim yemeklerden çok evlerin renk ve eşya uyumunu eleştiriyorum kendimce... Ben yapımcı olsam,işi ilerletir,tanınmış sanatçılarla devam ederdim yola.Bakalım harikulade sesler,harikulade oyuncular mutfakta nasıllarmış?Uzun boyalı tırnaklarla,yardımcılar olmadan nasıl yemek yapılıyormuş?Burda en çok Bülent Ersoy,Seda Sayan,İbrahim Tatlıses,Ajda Pekkan ve Fatih Ürek beşlisini bir arada görmek isterdim.Hijyenden Seda,beceriden Fatih,asortiden ve fransız yemeklerinden Ajda,acılılardan İbo,Osmanlı Mutfağından da Bülent apla favorim.Fevkaladedin fevkinde yorumlar da tabii yine ondan.İbonun kremalı tavuk yemeğine bile isot doldurup yemesini seyretmek de komik olurdu.Fatih'i başında türbanla mantı hamuru açarken izlemek de... Ha bu arada jet hızıyla bir sürü taklidi de türedi,tıpkı çöpçatan programlarında olduğu gibi.Ortalık yemek yapma savaşına dönüştü.Her kanalda bir mutfak telaşı,her telaşın yanında bir de taklit Tarkan Koç sesi.Komikler haaa! Yakında,Kahvaltıdayız,Beş çayındayız,Ara öğündeyiz, Diyetteyiz, Aşeriyoruz, Yiyoruzyiyoruzdoymuyoruz, Gözümüzütoprakdoyursun, İçkialemindeyiz, Sıragecesindeyiz Gerdekteyiz... adlı değişik versiyonlarını da bekliyorum....

3 yorum:

  1. Ulan bir ben izleyemedim şu meşhur programı. Sende izlediğine göre benim kesin izlemem lazım. Azimliyim. Biliyorsun azimle şeyedenin hikayesini dimi Tuliş:)

    YanıtlaSil
  2. azimli sıçan duvarı delermiş...sen şimdi kendine sıçan mı densin istiyon kuzu mu...la karar ver kafam karıştı ayselim dönya gözelim..

    YanıtlaSil
  3. Ben bu programın adını BİRBİRİMİZİ YEMEKTEYİZ koydum.İzlemiyorum ama arada çay almaya gittiğimde görüyorum.

    YanıtlaSil