sağtık

BIRISI KOTU HUY MU DEDI?

İntikam almayı sevenlerden misiniz?

Yoksa ilahi adalete güvenip sessizce, bir köşede olacakları seyredenlerden mi? Ben genelde ikinci grupta yer alanlardanım. Ama bazen elime güzel fırsatlar geçtiğinde,kullanmayı da severim.

Ama geçtiğinde…

İlla ki kendim intikam alacağım diye uğraşmam,ama yer açıldığında elimdeki taşı gediğine koymayı da ihmal etmem.

Her zaman ve her durumda değil tabii.

Bazen kinimi unuturum hatta bir zamanlar ilahi adalete havale etmiş olduğum kişileri acıyıp himayeme bile aldığım da olmuştur.

Geçen gün gazetede Seren Serengil’in bir demecini okudum.
Tabii ki gazetede okunan her şey doğru değil… Ama yalanlanana ,tekzip edilene kadar,üzerinde yorum yapılabilir ve doğru kabul edilebilir.

Kocası ile ayrılmanın eşiğine gelmişler.Tamam,normal olabilir.
Fakat bir gariplik var.

Neden boşanma eşiğindesiniz diye sorulsa bana,özel sorunlar,anlaşmazlıklar yaşıyoruz der,konuyu kapatırım.
Tabii konuyu kapatmak,eşime bir zarar gelmemesini sağlamak istiyorsam!

 Önce ,adamı bir güzel yağlamış,beş yıldır şöyle iyiydi,böyle iyiydi…diye.
Sonra tam oraya bir AMA koymuş…

AMA!

Eşinin,beş yıldır aşkından dolayı görmezden geldiği ama beş yıldır bir türlü düzeltmediği için artık canına tak dedirten “kendi bünyesi içinde” (bu da ne demekse) kötü bir huyu varmış.

Ama bunu kimseye açıklamayacakmış!

Yahu açıklasa yemin ederim daha masum bir iş yapmış olurdu.

Bunun aynısını aylar önce Sibel Can da yapmıştı.

“Tatil dönüşü,Sulhi Beyi,inanılmaz bir şey yapmış olduğu halde gördüm,şok oldum,ama bu kimselere açıklayamayacağım bir şey!”
Ee,şimdi bunu okuyunca insanın aklına bin tane ihtimal gelir.

Toplu seks,ters ilişki,sübyan çocukla ilişki,hayvanla ilişki,tecavüz anı,ensest ilişki,çocuk pornosu izlemek,satanist ayin yapıyor olmak,homoseksüel bir ilişki içindeyken yakalanmak,kendi kendini tatmin ediyor olmak…neler neler…liste uzar gider.

Çünkü bu tür şeyler; insanın,yapan kişiyi eylem üzerinde yakaladığında şoka gireceği ve kimselere söyleyemeyeceği,söylemekten utanç duyacağı şeylerdir.

Şimdi hanımefendi,aslında tam olarak ne yaptığını söylese,o bir tane suçu kafanda evirir çevirirsin ve biter.

Ama söylenmeyince,insan ,itham edilen kişinin fotoğrafına bakar bakar,hımm….ne yapmış olabilir acaba diye işte binlerce ihtimali düşünür durursun ve bu o kişiyi iyiden iyiye küçültür.

Adamın bir çevresi var,itibarı var,akrabaları var,arkadaşları var,herkesin aynı şüphe ile adama baktıklarını bir düşünsenize.

Tam da Sibel Can’ın istediği bu değil miydi sizce?
İ
ntikamını bu şekilde almak,bir de üstüne sanki iyilik meleğiymiş de kocasının onurunu hala koruyormuş,aman ne fedakar kadınmış ayaklarına yatmak iyi numara.
Ama yersen!

Üstelik madem açıklayamayacağın bir şey o halde neden kafalarda şüphe uyandırmak bu kadar hoşuna gidiyor.

Boşanırsın,ayrılırsın,terk edersin,yani ilişkini kendi çapında biritirsin biter gider.Ama gitmeden,adamı da bitireyim diye bir niyet yaptıysan,bu aşağılık davranışı da ilişkinin sonuna imza olarak atarsın işte.

 Kaldı ki bu asla açıklayamayacağı şey eninde sonunda açıklandı işte.Kasasındaki mücevherlerini çalmakla itham ediyor Sulhi Beyi.

Mide bulandırıcı.

Miami dönüşü şok olduğu manzara buymuş.

Yahu kadın,sen demek ki bu adama güvenmişsin ki onları evindeki kasanda bırakıp evinden uzaklaşabilmişsin.Yani bu adam bir şekilde öyle ya da böyle senin güvenini kazanmış.

Öyle olmasa banka kasasına bırakır giderdin mücevherlerini.
Bunun da mı hiç hatırı yoktu yani,adamı böyle şüpheler ithamlar içinde bıraktın.

Seren Serengil’e dönecek olursak,işte onun yaptığı da Sibel Can’ın izinden ,son derece küçük düşürücü bir şey ama işin daha vahim olan tarafı kendilerini ne kadar küçük düşürdüklerinin farkında olamamaları.

Seren Serengil zaten medyaya,yanlış ilişkileri ve yanlış evlilikleri ile sürekli malzeme vermeye meraklı bir hatun.

Zaten yanlış olup olmadığından bize ne; sürekli kendisi,her biten ilişkisinin ardından ağlayarak demeçler verip durur da ordan biliriz.

Şimdi sen bu son evliliğinde,adama içinde hırs biriktir,biriktir.Sonra ağzına dayanan ilk mikrofonda adamı “kendi bünyesi içinde kötü bir huy” diye akıllara zarar bir cümleyle itham et.
 
Sonra bir de masumu,seven kadını oynar ayaklarında önünde arkasında adamı yağla.

Aman Seren ne kadar seviyormuş da buna rağmen katlanmış desinler.
Şimdi bunu okuyan herkes demez mi nedir acaba böyle,evliliği bitirecek kadar,bir kadının canıma tak etti diyebileceği kadar kötü huy?

KÖTÜ HUY?

 Seren Hanım “Huy” diye tabir etmiş olabilir ama bu bir alışkanlık da olabilir değil mi yani?
(Hala kendi bünyesi içinde tanımına taktım.Ne demek ulen kendi bünyesi içinde?İnsanın kötü bir huyunu,bir başka bünye içinde yaşatanlar da mı var?)
Alkol mü,içince kendini kaybetmek mi,çalma hastalığı mı,kadın dövme mi,mazoşizm mi,sadizm mi,kadın kılıkları içinde gezmek mi,fantezi yaparken kadın iç çamaşırı giymek mi,uyuşturucu mu,yalan söyleme hastalığı mı,iftira atma bağımlılığı mı,kendi kendine cinsel takılmak mı,dolandırıcılık mı,dileniyor mu yoksa kılık değiştirip,Beyza’nın kadınlarındaki gibi kişilik bölünmesi mi var?
Yani Seren Hanım amacına ulaştı mı?
Kocaman bir Eveeeet!
Adamı bin tane şüpheli huyun içinde yüzdürdü mü?
Eveeeeeet!
Peki Seren Hanım bu davranışıyla kendisinden tiksindirdi mi?
 Eveeeeeet!

ERKEKLER DİKKAT


Yazıyı okuyan erkeklere demek istiyorum ki,ammman haaaa,kadınları,sizden intikam alacak şekle yaralamayın .
Bazı arkadaşlarımdan işittiğim öyle intikam hikayeleri oldu ki,anlatsam,dudaklarınız uçuklar.
Yok ulen,benimki öyle şeyler yapmaz,dersiniz belki ama,bu da hayattaki en büyük yanılgınız olur,söylemedi demeyin.
Üstelik kadınların bir de intikam alırken ben kendim ne hallere düşerim falan diye bir endişesi de yok çoğunlukla.
O anın tadını çıkarmak için her şeyi göze alanlarını tanıyorum. Dua edin de onlardan birini siz tanıyor olmayın…!
Bir de kötü huylarınızı bir gözden geçirin bakalım,ileride sevdiğiniz kadın sizden masum pozlarında intikam almak isterse,hangisini kullanır diye.
Hatasız kul olmaz diyorlardı değil mi?

1 yorum:

  1. bu kadını hiç sevmezdim zaten boşun da değilmiş...harika tesbit ama biz kadınlar gerçekten bazen şeytan oluyoruz....

    YanıtlaSil