CANLI PARA CANLI GEYİK

Show ekranındaki yarışma,uzun zamandır,kaliteli genel kültür yarışması hasreti çeken izleyiciye başlarda iyi birşey gibi geldi. Seyrettikçe anlaşıldı ki,o da,tıpkı Ahmet Çakar'la Şansa Bak rezaleti gibi,büyük bir hızla Canlı Geyik programına dönüştü. Soruların kategori "Başlıkları" zaten ayrı bir komedi... Metin yazarı uydurup uydurup birer başlık koymuş,yarışmacılar ,başlığa bakıp da hakkında hiç bir fikir edinemeden,rastgele birini seçsin diye. Programın ciddi bir metin yazarı sıkıntısı var ayrıca. Soruların sorulma biçimi,zaten iki ucu açık biçimde,kesinlik taşımıyor. "Hangi ünlü daha gençtir?" Bu nasıl bir mantık? Bir kere gençlik göreceli bir şeydir.Ayrıca,ispatlanamayacak bir şeydir bunun cevabı.Kadının nüfüs kağıdı, yaş küçültme ile,şıklarda yer alan ötekinden daha "genç" olmasını sağlamış olabilir ancak bu,bir insanı ötekinden daha genç yapacak bir kanıt mıdır? Bana göre ötekisi daha genç de görünebilir ayrıca.Gençlik,yaşlılık,görsellik açısından tamamen görece bir şeydir ve zaten yarışmacılardan da görselliğine bakıp karar vermesi beklenmektedir. Hangi ünlü daha erken doğmuştur,diye sorulabilir ama....burda da biraz durmak gerek. Bu sorunun cevabını bilmek,insanı kültürlü mü yapar? Okuyan,gezen,gören,kendini her yönde bilgi birikimiyle donatan insanların kaçta kaçı,bir ünlünün yaşıyla ilgilenir ki? Engin Altan'ın sürekli dil sürçmesi,sürekli soruları ve şıkları okurken,hatalar yapmasını saymıyorum bile,canlı yayındır,olabilir. Ancak,yarışmacıların özel hayatlarıyla ilgili sorular sorup durmak,ekran başında kimseyi ilgilendirmeyen kahvehane muhabbetlerine girmek... Sunucu,soruyu soruyor,yarışmacılar paralarını şıklara yerleştiriyor,sonra süre bitiyor. Bekle allah bekle. Ben,kucağımda laptop ile,bilmediğim soruların cevabına bakıyor merakımı gideriyorum,sonra başka kanala geçiyorum.On dakika sonra yarışmaya geri dönüyorum ki,hala aynı sorudalar ve cevap şıkları açılmamış. Yarışmacılar,ya işlerini,ya ideallerini,ya ailelerini anlatıp anlatıp duruyorlar hala. Sonra yine sunucu soruyu tekrarlıyor,cevapları tekrarlıyor,bakalım hangisi doğru diyor,yine bekle bekle bekle bekle...Bu sırada yine yarışmacılar şıklar hakkında gereksiz,saçma,bilgisizlik akan,mantıksızlık kokan yorumlarda bulunup duruyorlar,bir beş dakika daha geçiyor. Geçen akşamların birisinde,saat akşam 8'den 10'a kadar sadece dört soru soruldu biliyor musunuz?Nedeni malum işte,canlı para,canlı geyik. Soruların çoğu hatalı. Pek çoğu da,hiç kimsenin bilemeyeceği,bilmek istemeyeceği,inanılmaz derecede uzmanlık isteyen,cevabını seyircilerin bile merak etmeyeceği sorular. Yarışmacıların bilgisi değil,sallayıp da isabet ettirme gücü ölçülüyor sanki. Seyircinin de sabrı ölçülüyor. Yarışma boyunca,sunucunun da,yarışmacıların da,seyircilerin de ayakta olması da beni çok huzursuz ediyor. Var mısın Yok musun 'daki gibi birer bar sandalyesi konulabilir,yarışmacı isterse oturur,isterse ayakta durmayı tercih eder.Keza aynı şekilde sunucu için de aynısı konulabilir. Bazen de ilk dört soru o derece basit ve sıradan şeyler hakkında oluyor ki,evdeki ilkokul öğrencilerinin bile cevabını hiç düşünmeden verebileceği sorularda,yatırdığı parayı koruyan yarışmacılar,sanki dünyanın en uzmanlık isteyen sorusunu doğru cevaplamışlar gibi havalara uçuyor,elleri çak yapıyor,birbirlerine sarılıp,çığlık atıyorlar. Artık o soruyu bilmek onlara ne kadar zor geldiyse,ne kadar gerildilerse...Bu tip yarışmacıların genel kültür seviyesini varın siz hesap edin. Çoktandır izlemeyi bıraktım.Engin Altan'ın sesi hoşuma gitmiyordu zaten,iyi bahane oldu. Canım geyik izlemek isterse,sabah programlarında birbirini yiyen ailelerin kavgalarını izlerim,hiç değilse o daha canlı...