sağtık

80'LERDE TV' DE NELER İZLEDİK?


Seksenlerin televizyon ile ilgili yüzünü yazmak oldukça zor.
Hatırlanacak anlatacak çok şey var.

Yılbaşı eğlenceleri,konserler,müzik programları,diziler,yarışmalar…

Tek kanallı ve hatta siyah beyaz yayın yapılan dönem oldukça renkliydi aslında.
Şimdiki gibi çılgınca yerli dizi çekilmiyor,dışarıdan gelen yabancı Amerikan dizileri her gece evimizin tam orta yerine büyük bir heyecanla beklenerek yerleşiyordu.

İstiklal Marşı ile başlayan yayınlar,akşam yine askeri bir bayrak töreni görüntüleriyle ve İstiklal Marşı ile biterdi. 

İlk aklıma gelen yabancı diziler şunlar

Charlie’nin Melekleri,Dallas,Baretta,Cinayet Dosyası, Flamingo Yolu,Şahin Tepesi,Kara Şimşek,Mork ve Mindy(Robin Williams’ın Türk izleyici ile ilk buluşması) ,Saint’in Dönüşü,Kung fu,Flipper,Görünmez Adam,Şahika,Daktari,Martı Adası,Hayat Ağacı,Sahil Güvenlik,Savaş ve Anilar,Savaş Rüzgarları,Görevimiz Tehlike,Güzel ve Çirkin,Aydan Şener’li Çalıkuşu,Yalan Rüzgarı,Susam Sokağı,Alf,Kuzey ve Güney,Benny Hill Show Mavi Ay,Mc Gyver,Altın Kızlar…

Yayın kesilince Necefli Maşrapa…

Kuruluş,Küçük Ağa,Ziyaretçiler,Cosby Ailesi,Miami Vice,Charles İş Başında, ve Webster.Yedi Kardeşe Yedi Gelin,Sarı Gül,A Takımı,Uykudan Önce ile her gün yüzlerce çocuk adı sayan rahmetli Adile Naşit,Şöhret,Alacakaranlık Kuşağı,Hanedan,Simon and Simon,Kaynanalar,Emret Bakanım,Magnum,Muppet Show ,Cesur ve Güzel, Beyaz Gölge,Köle Isaura….

Olivia Newton John'un ‘‘Physical’’ şarkısıyla kendinden geçerek aerobik hareketleri yapmak...

Aerobik denince Yasemin Evcim.

Erhan Konuk’un hazırladığı pop saati,Sezen Cumhur Önal’ın çikolata renkli şarkıcılarıyla ekranda yer aldığı Müzik Yelpazesi...

Pazar günleri öğleden önce Uçan Kaz veya Georgie…
Sonra Hikmet Şimşek yönetiminde Pazar Konseri…öğleden sonra mutlaka bir Western ya da bilimkurgu filmi…Superman’lar Supergirl’ler…Robert Mitchum,Kırk Douglas,Robert Redford… John Wayne ya da Clint Eastwood’lu kovboy filmleri veya Michael J.Fox’un Geleceğe Dönüş serileri…

Türk Filimleri de bazı geceler dizi film yerine verilirdi.Yani hem dizi film hem film olmazdı aynı akşam.
Pek çok hafta içi günü Açıkoturum,Ekonomi Dosyası gibi programlar işgal eder,bu gecelerde hiç kimse TV izlemezdi zaten.
Evinde video player’i olan ona,olmayanlar ise  TV’lere bağlanarak çalıştırılan siyah beyaz görüntülü Nintendo atarilere…

Barış Manço ile Adam Olacak Çocuk,Barış Manço ile Yediden Yetmişyediye de Pazar günlerinin sevilen programlarındandı.

Pazar günlerinden yine hatırladığım bir başka ayrıntı,erken saatlerde,bonus kafalı bir ressamın yarım saatten az sürede çizdiği manzara resimleriyle resim öğreten bir programdı.Resim Sevgisi miydi neydi adı…


Cenk Koray’ın Pazar Stüdyosu,televizyonda hediye pazalıkları,kutumu açın Cenk Bey sloganları…
Bay Meraklı çizgi karakteriyle ilk Cenk Koray’ın programları içinde tanıştık. TSM koroları konser programları,THM koroları konser programları…

Pop müziğin adı da başkaydı.
Radyoda şöyle anons edilirdi “Şimdi Türkçe sözlü hafif müzik”
Bu kadar!
TRT sanat kanalı olmaya daha o zamanlardan soyunmuştu.Kalitesiz,düzeysiz hiçbir şey izlenemezdi.
  
Arabesk,TRT televizyonu ve radyosunda her şekilde yasaktı.
Dönemin arabeskçi diye kabul edilen hiçbir sanatçısı yer alamazdı.Orhan Gencebay,Müslüm Gürses,Ferdi Tayfur…hatta cinsiyet değiştirdiği için Bülent Ersoy.
Bunları TRT radyosunda da dinleyemezdik,o nedenle frekanslar hep POLİS RADYOSU nu çekecek şekilde ayarlanırdı radyolarda.

Sabahları saat on civarında ARKASI YARIN’lar olurdu,deli gibi takip ederdik,harikulade seslendirme yapan tiyatrocuların sesinden.
Cumartesi günleri Radyo Tiyatrosu olurdu yanılmıyorsam öğleden sonra birde ya da tam üçte.
Sabahki arkası yarını kaçıranlar akşam beşte tekrarını yakalardı.

Bir de okul çocukları için bir program vardı adını hatırlayamıyorum okul treni miydi okul bahçesi mi?
Hah tamam Okul Bahçesi…eğitici öğretici amaçlı bir programdı ve oradaki Dede’nin sesinden nefret ettim kendimi bildim bileli.


Yılbaşlarında bir güzellik yapıp,bazen yasaklı sanatçıları ekrana çıkarttığı da olurdu TRT nin.Yılbaşına girildikten sonra ekrana çıkacak dansözü beklerdi babalar ağabeyler evin gençleri.Çoğu kez Nesrin Topkapı olurdu bu,her tarafı örtülerle şallarla kapatılmış halde sözde dansı yapardı,göbeğini seyirciye gösteremeden.
Zeki Müren her yılbaşı özel eğlence programının assolistiydi.Bülent Ersoy cesurca cinsiyet değiştirmiş o ise hanımsı görüntüsüyle yaşamayı tercih etmişti.
Biri hep sansürlendi,biri ise her zaman TRT nin başının üzerinde yer aldı.  

Ramazan boyunca da TRT oldukça keyifli programlar hazırlatırdı.
Başrolünde hep Ahmet Uğurlu’nun olduğu,Hüseyin Rahmi Gürpınar Hikayeleri canlandırılırdı.

Necef Uğurlu’nun yazdığı eski Osmanlı durum komedileri yapılırdı son derece kaliteli ve seviyeli…
Zaman içinde TRT sabahları da yayın yapmaya başladı.


Pek çok Brezilya ve diğer Güney Amerika yapımı arkası yarın dizisiyle Türk kadınının tanışması seksenlerde başlar.
TRT 2’ nin yayına girmesiyle tamamen sabah kuşağına hakim bir kadın programı başladı,yukarıda da sözetmiştim,HANIMLAR SİZİN İÇİN.


Tiyatro sanatçılarının sunduğu bir kuşak programdı ve Webster dizisi işte bu kuşak içinde yayınlanırdı.
Gençlerin diline dolanan “vaaaauv!” ünlemi de bu minik zenci veletten kalmadır. Bu sevimli zenci çocuğu ,Oya-Bora ikilisinde şarkı söyleyen Oya’nın seslendirdiğini öğrendiğimizde ne şaşırmıştık.
Tıpkı Abone şarkısıyla inanılmaz bir popülerlik yakalayan adeta ortalığı yıkıp geçen Yonca Evcimik’in otuz yaşlarında olduğunu öğrendiğimizde şoke olduğumuz gibi.
Kadın anca yirmilerinin başında görünürdü bize.


Buz pateni izlememek o dönemin ayıplarındandı.
En gencinden en yaşlısına herkes,ama herkes buz pateni izleyicisiydi.O yılın yıldız patencileri ezbere bilinir,bir önceki yarışmaya göre performansı yorumlanırdı.

Jane Turnwill - Christopher Dean çiftinin final gösterilerinde Ravel’in Bolero’suyla yaptıkları muhteşem buz dansını kim unutabilir?Katerina Witt’in güzel yüzünü?

Milli basketbol maçlarına ülkece yoğun bir düşkünlük başlamıştı ayrıca.Yedisinden yetmişine,okumuşundan ev kadınına kadar herkes,BEYAZ GÖLGE adlı diziden sonra,birer basketbol uzmanı kesilmişti ve milli takımın,Aytek'li,Efe'li,Erman'lı,Melih'li milli basketbol takımının maçlarının olduğu saatlerde tüm Türkiye ekran karşısında maça kilitlenirdi.
O dönemde doğan erkek çocuklarının çoğunun adı bu yüzden Aytek,Efe ve Erman konuldu. 


Görsel dünyamız TRT’nin bize sundukları ve magazin dergilerinde gazetelerinde gördüklerimizle sınırlıydı.Hatırladığım tek gençlik dergisi olarak Onyedi’yi söyleyebilirim.
Sonra bir Hey Girl çıkmıştı ama o seksenlerde miydi onu pek çıkartamıyorum.
Sinemalarda çok gişe yapan filmleri de hatırlayabildiğim kadarıyla sayayım.

TOP GUN,ENDLESS LOVE,E.T.,KRAMER KRAMERE KARŞI,NİNJA,YILDIZ SAVAŞLARI,FLASH DANCE,BREAKDANCE,SUPERMAN,AVARE,ELM SOKAĞI 
 SERİSİ,HAYVAN MEZARLIĞI,SOSYETE POLİSİ,NEFES NEFESE…

Tabii ki ROCKY serileri ve unutulmaz Stallone klasiği RAMBO…
Van Damme da o yıllarda ünlenmişti yine KAN SPORU filmiyle .
Ve Arnold Schwarzenegger ‘li CONAN ve TERMINATOR.
(Türk filimlerine o yıllarda pek gitmezdik ama Eşkıya doksanlarda bu kuralı tamamen değiştiren en önemli filmdir.)


O yıllarda,Serpil Çakmaklı,Ahu Tuğba,Hülya Avşar,İbrahim Tatlıses,Banu Alkan,Neslihan Acar,Derya Arbaş gibi sanatçıların başrol oynadıkları filmleri çok fazla yer alırdı afişlerde. Bir de iki film birden oynatan sinemalar vardı ama bunlar doksan başlarında yavaş yavaş yok oldu.

4 yorum:

  1. çok ayrıntılı olarak işlemişsininiz, sayenizde birçok anı canlandı gözlerimizde.

    acaba o yılları değerli kılan gençlik ya da çocukluk günlerimiz olması mı?

    ben de çok özlüyorum ve o zamanın tv sini de radyosunu da daha güzel buluyorum.

    YanıtlaSil
  2. Seksenleri yaşamış olup da o zamanları özlemeyen çok az kişiye rastladım ben,Adam.(Bu Adam hitabı da sulukule kavga ağzı gibi oldu ya neyse,sorumlusu ben diilim valla)
    Ne demiş şair,bütün renkler aynı hızda kirleniyordu,birinciliği beyaza verdiler...Bütün dönemler aynı hızda bıktırıyor nedense ve biz birinciliği hep içinde olduğumuz döneme veriyoruz..

    YanıtlaSil
  3. Benim merak imiettiğim bir de bir yarışma vardı, kimin sunduğunu hatırlamıyorum ama şu an ki takasa benzerdi, perdeler ardında ödüller vardı, bazen boş çıkardı, perde arkasından koyun çıkar zonk denirdi. Hatırlayan var mı acaba????

    YanıtlaSil
  4. Gökçe'ye:

    Sanırım Erhan Yazıcıoğlu'nun sunduğu Seç Bakalım yarışmasından sözediyorsun.insanlar tuhaf kostümlere bürünüp orda yarışmacı olmayı beklerdi.

    YanıtlaSil