Kadın diyorsam,Mazhar’ın Bana Yeniden Şarkılar Söyleten Kadın,adlı şarkısına gönderme olsun diye sadece…
Aslında,sadece cıvıl cıvıl bir genç kız.
Cıvıl cıvıl diyorsam ,tamamen kibarlığımdan.
Radyodan evinize yayılan deli coşkusunu, daha kibar ifade etmek istediğimden.
Biliyorsunuzdur,ben bir İletişim mezunuyum.Hem de Radyo-TV bölümü mezunu.
Doğal olarak,radyoları,televizyonları,filmleri,gazeteleri,reklamları,asla normal yurdum insanı kulağıyla ve gözüyle takip edemem.Bir tür meslek takıntısı olsa gerek.Her şeyi eleştiren,her şeyde bir kusur bulan,her şeyin teknik yönüne,olması gerekenle olan arasındaki farka bakan bir yanım var.Dizi Dizi İnciyim yazımda da anlatırım,benimle film,tv,radyo,kitap,gazete vs.takip etmek zordur,yanımdakine hayatı dar ederim,huysuz dedeler neneler gibi hiç susmam,dır dır dır dır dır….
Bu nedenle uzun zaman önce radyo dinlemeyi bıraktım ben.
TRT İstanbul Radyosundaki zorunlu staj dönemim bittikten sonra,TRT disiplini ile yapılan yayınları bizzat hazırlayan ustalarla bir arada çalıştıktan sonra,özel radyoların binlerce eleştirilesi yönüyle kendimi hırpalamaktan yoruldum ve bıraktım.
Uzun araba yolculuklarında katlanırım sadece radyolara.Bitmek bilmeyen yol çizgilerine bakarken,dışarıda akan hayatın sesini,reklamların bile bir hayatın akıp gittiğini hissettiren cıngıllarını dinlerim.
Bunun dışında,asla DJ sesine katlanamam.Çoğu,o mikrofonu,dinleyicinin kafasını şişirmek beynini ambole etmek için kullandıgının farkında bile olmaz.Ben de ucuzluğa asla tahammül edemiyorum.
Valla billa yaşlandım ben,gitgide kayınvalide kıvamına geliyorum,kaç vuruştur dır dır dır yazıp duruyorum,susmak bilmedim ha.
Bak ne anlatıcaktım,döndüm dolaştım kendimi anlattım.
Bunama emareleri bunlar sanırsam.
Şimdi bana yeniden radyo dinleten piyangodan söz etmem gerekiyor aslında.
Birgül Akyar.
Gözlerinden dışarı bir yaşam taşan bir fotoğraf şu anda benim için,çünkü henüz kendisiyle yan yana gelmek fırsatımız olmadı.
Birgül’le Hayatın Renkleri adlı bir programın sahibi,yapımcısı ve sunucusu.
Güzel bir diksiyon,insanı sıkmayan akıcı bir ses (ki ben ona cıvılım diyorum),dinleteceği şarkıları iyi bir envanter ile birlikte sunan ve insanın içine iyi ki yaşıyorum dedirten bir enerji yolluyor.
Bana neden yeniden radyo dinlettiğini anlatmayacağım,nasıl oldu da onu keşfettim,bu kız karşıma nerden çıktı,bunları anlatmayacağım.
Evren,neyin neden olması gerektiğini bilir ve olmuşsa,onaylamıştır.
Evren ikimizi bir şekilde bir radyo frekansı üzerinden buluşturdu ve şu anda bu yazıyı yazarken,o ,mikrofon başında cıvıl cıvıl sesiyle,turuncu rengin karakter özelliklerini anlatıyordu.
Bu gün,onun radyoculukta onikinci yılıymış.Hem dün başlamış kadar heyecanlı,hem de elinde mikrofonla doğmuş kadar başarılı.
98.2 frekansına ayarlıyorsunuz radyoları.Birgül’le Hayatın Renkleri'ni dinliyorsunuz
Hafta sonları 08-12 arası.
Programında seçtiği ilginç konulara aktif olarak katılabilir,mesajla programın o günkü konusuna fikir bildirebilirsiniz.Ama istek parça çalmıyor.
Sadece kendisi değil,sesi değil,çaldığı parçalar da içinizi kıpır kıpır edecek türden.Ciddi bir işyerinde çalışıyorsanız,aman diyeyim bu kızı orda dinlemeyin,oranız buranız oynuyor diye işten atılmanız an meselesi.
Birgül,benim hayatıma da renk kattı.
Siz bilmezsiniz belki ama ben onu,programını yapmadığı zamanlarda da hayatıma güzel bir renk katan bir piyango olarak görüyorum,o bu satırları okuma inceliğinde bulunursa,ne demek istediğimi anlar.
Hadi radyolarınızı açın,hayatın reklerini keşfedin.