Eşim de ben de.
Büyük 99 depremi olduğunda,Turkcell'in hayati konularda nasıl önem taşıdığını bir kez daha test edebilmiştik çünkü o zamanlar Telsim ve Turkcell vardı sadece ve Telsim aboneleri birbirlerine ulaşamazken,o deprem paniğinde,herkes telefonlarına sarılmışken,ev telefonları tamamen çökmüş durumda iken,Turkcell'li hattım ile ben herkese rahatça ulaşabilmiş ve ulaşılabilmiştim.
Yıllar boyunca numaramız hep aynı oldu.Asla başka operatöre geçmedik.
Yıllar geçtikçe telefonlar yayıldıkça,herkes cepten görüşmeye alıştıkça,cep faturaları da şişmeye başladı.
İki ay kadar önce,Turkcell'in kol gibi faturalarıyla artık başedemez hale gelince,eşimle beraber,Vodafone'un bize çok avantajlı gelen bir paketini seçerek,Vodafone'lu olduk.
Aman geçmeyin,aman çekmiyor,aman konuşmalarınız yarıda kesilir diyen arkadaşlarımızı dinlemedik.
Sonra bütün bu saydıklarım teker teker başımıza gelmeye başladı.
Evet paket avantajlıydı da,kimseyle kesintisiz görüşemedikten sonra,o paket ne işimize yarayacaktı?
Acaba Avea'lı mı olsak diye etrafımızdaki Avea'lılara memnuniyet testi yaptık.
Bizim Vodafone ile yaşadığımız tüm sıkıntıları,onlardan da tıpatıp aynen dinledik.
Birden kesilen görüşmeler,arandığında ulaşılamayan telefonlar,şebeke gücü sıfır diye uyarı veren sinyaller,neler neler.
Daha kullanmadığımız üç yüzer dakikamız kalmışken bile,eşimle dedik ki,
Tamam buraya kadar...
Denedik,olmadı,ey Vodafone kardeş.Birbirimizi daha fazla hırpalamadan ayrılalım,herkes kendi yoluna gitsin.
İnsanların yüzüne telefonu kapatmış gibi zırt diye kesilen görüşmeler,hemen geri aramak istediğinde o aboneye ulaşılamıyor anonsu falan,bizi bu yaşımızda kanser edecekti arkadaş.
Dumanla,davul tamtamıyla ya da güvercinle haberleşmek daha az sıkıntı yaratırdı eminim.
Yağmur yağar,şebeke iptal..
Otobüse bin,şebeke iptal.
Pikniğe git,şebeke iptal.
Gök gürler,şebeke iptal.
Ha bir de üzerine para öde.
Görüşemediğin tüm dakikaların parasını.
Eşimle vicdani muhasebemizi alnımızın akıyla verip,paşa paşa kürkçü dükkanımıza geri döndük.
Daha fazla hayat..
Evet işte budur.
Bodrumda,yani bina bodrumunda bile tam çeken şebeke,net billur gibi bir konuşma konforu,kesintisiz cızırtısız akışkan bir ses kalitesi...
İnsan daha ne ister?
Üstelik Turkcell'e geçenlere merhaba paketinden yararlandık güzel bir avantaj da yakaladık.
Bu kampanya biterse,yine geçeriz bir günlüğüne öteki tarafa...
Sonra döneriz Turkcell'imize,bize yeni bir hoşgeldin kampanyası hazırlar nasıl olsa...diyeceğim ama çok haince olacak,yani şunu doğru düzgün yapsalar,faturalar can yakmasa biz de ayrılmasak Turkcell'imizin bizi hayata bağlayan kalitesinden.
Öteki GSM firmaları,altyapıları yetersizken bu kadar avantaj paketi ile binlerce,milyonlarca kişiyi kendilerine çekince,sistemleri işte böyle çöktü ve kimse kimseyle kesintisiz cızırtısız görüşemez oldu.
Turcell'in en büyük avantajı sağlam altyapısı demek ki...
Aslında söz konusu uydular falan olduğundan aslında kelime alt değil üst yapı olmalı ya neyse.
Çok rahatım,çok huzurluyum,operatörünüzü değiştirmeden önce bir daha düşünün diyorum bu nedenle...
Şimdi Turkcell'le hayat,daha fazla hayat...